Bir türkü tutturmuştum, kandahar dağlarında,
Henuz yaşım çok gençti ergenlik çağlarımda,
Bir nida döktürmüşüm,gülistan bağlarında,
Sormayın bana dostlar,ne haldeyim bilemem.
Zaman geldi depreşti,gül sinanda hazlarım,
Geçti mevsim sertleşti,kışlar oldu yazlarım,
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu güzel şiiri ve yazan yüreği kutlarım +10
Bu güzel şiiri yazan kalemi ve yüregi tebrik ederim
Yuregine saglik Dostum cok hostu keyifle okudum guzellikler seninle olsun saygilar *** Tam Puan ***
Bahtım ezelden kara,meyve vermez dallarım,
Bir ömür böyle geçti,kokmaz artık güllerim,
Kem sözler üzdü beni,konuşmz bak dillerim,
Sormayın bana dostlar,ne haldeyim bilemem.
Yuregine saglik Dostum cok hostu keyifle okudum guzellikler seninle olsun saygilar *** Tam Puan ***
Bahtım ezelden kara,meyve vermez dallarım,
Bir ömür böyle geçti,kokmaz artık güllerim,
Kem sözler üzdü beni,konuşmz bak dillerim,
Sormayın bana dostlar,ne haldeyim bilemem.
harik bir gençlik esintisi karasızlıklarla mechulleridüşüne şiir kutluyorm 10p
oyyy ne şahane bir türkü olmuştur bu can...
bestelendi mi?
Karaca'yım tutuştum,dertten kurtulmaz başım,
Mecnunu dost eyledim,leylaya kaldı işim,
Felek tokat sallamış,zehire döndü aşım,
Sormayın bana dostlar,ne haldeyim bilemem.
Zikrettin Karaca
HÜZÜN DOLU ŞİİRİNİZİ BEĞENİYLE OKUDUM ÜSTADIM KALEMİNİZ DAİM İLHAMINIZ BOL OLSUN AYRICA PAYLAŞIM İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM SAYGILARIMLA
Karaca'yım tutuştum,dertten kurtulmaz başım,
Mecnunu dost eyledim,leylaya kaldı işim,
Felek tokat sallamış,zehire döndü aşım,
Sormayın bana dostlar,ne haldeyim bilemem.
Zikrettin Karaca
HÜZÜN DOLU ŞİİRİNİZİ BEĞENİYLE OKUDUM ÜSTADIM KALEMİNİZ DAİM İLHAMINIZ BOL OLSUN AYRICA PAYLAŞIM İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM SAYGILARIMLA
Bahtım ezelden kara,meyve vermez dallarım,
Bir ömür böyle geçti,kokmaz artık güllerim,
Kem sözler üzdü beni,konuşmz bak dillerim,
Sormayın bana dostlar,ne haldeyim bilemem.
Yüreğne sağlık değerli kardeşim harika bir şiirdi kutlarım usta kalemini ilhamın bol ömrün var olsun selam ve saygılarımla
ÇOK GÜZEL BİR ÇALIŞMA.KUTLARIM KALEMİNİZİ..
Bu şiir ile ilgili 58 tane yorum bulunmakta