Bir türkü tutturmuştum, kandahar dağlarında,
Henuz yaşım çok gençti ergenlik çağlarımda,
Bir nida döktürmüşüm,gülistan bağlarında,
Sormayın bana dostlar,ne haldeyim bilemem.
Zaman geldi depreşti,gül sinanda hazlarım,
Geçti mevsim sertleşti,kışlar oldu yazlarım,
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.