Merhaba…
Böyle sıcak bir sözle başlayıp hiç bahsetmeyeceğim
senden...
Ne denize dair saçların gelir aklıma ...
Ne de bozkır rengindeki o gözlerin…
Ne endamın aklımda ne de unuttuğum o avuçlarındaki çizgilerin…
Ne inkar bıraktın ne de isyan…
Ne şükretmeyi bıraktın ne de vefayı…
Ne Şems’i bıraktın güne, ne de karanlığı Leyl’e…
Ne barış nede savaş kalmış sende…
Ne büründün bir bedene , ne de beni bıraktın bende…
Gel de gömülme şimdi suretindeki o gize…
Düşsem gözlerinden , damlasam toprağa…
Gömülsem, karanlığın tarihi kadar eski bir mezara…
Okusam toz tutmuş kutsal bir kitabın ilk payesini …
Orda ki ilk sözü yazsam musalla taşıma …
Ol dese “Hu“ , kalksam, düşsem yollara…
Yeniden keşfe dursam sendeki tüm o güzellikleri…
Eyy kimsesiz kalan bir berduşun sözüne sahip çıkan kişi…
Her cümledeki gizli özne o değil mi…
Gizledim seni, başka alemlerde ara kendini…
Benim düştüğüm yer karanlık bir indi…
Ne Yusuf idim kuyuda, ne Züleyha idin sen orda …
Merhaba…
Böyle sıcak bir sözle başlayıp hiç bahsetmeyeceğim
senden...
Kayıt Tarihi : 14.2.2024 20:57:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)