Gençlerini kitapla beslemeyen milletlerin sonu hüsrandır.
Ovidius
Okumak… Hemen hemen herkes tarafından varlığı ve gerekliliği kabul gören ama küçük bahanelerle bile göz ardı edilebilen bir eylem. Zamanın yıpratıcılığına, insanların aymazlığına, tarihin sayfalarında kaybolmaya karşı kullanılabilecek tek ilaç. Ancak her ilaç gibi biraz mayhoş ve acılık taşıdığı için maalesef uzak durulan bir ilaç.
Okul okuyup mezun olmayı ve neticede belki de bir iş sahibi olabilmişse, kendini kurtarmış görmeyi anlayış haline getirmiş bir milletin en büyük sorunudur okumak. “ Okulda okuduklarıyla yetinenler, yalnız mürebbiyeleriyle konuşan çocuklara benzer.” diyor Voltaire. Ahmet Selim isimli bir yazarımız da “ Sadece okulda okuyan cahil kalır” diyor. Anlaşılan o ki, okumak, bir insanın tüm ömrünü kapsayan bir eylem.
Vurulup alnından bu toprağa düşen asker,
Bin başın olsa, bu uğurda vermeye değer.
Bilsem ki bu vatan, bununla bulur sâfa,
Varlığım feda olsun, ölüm bu cana sâfa.
Bir taşını bile inan, elmaslara değişmem.
Senin toprağına basan pis çizmelerle sevişmem.
Gidiyorsun, demek her şey bitti.
Ama belki bir gün dönersin.
Kimse kalmadı, herkes gitti.
Ama sen, belki bir gün dönersin.
Ümitsiz değilim, olmadım da.
Çağır dünya çağır hele yine gelmezsem nâmerdim.
Gelip üzerine bayrağımı dikmezsem nâmerdim.
Boynuma ip geçirip beni kölen yapacaksın ha,
O iple seni darağacına asmazsam nâmerdim.
Güler hep yüzün, tatlıdır hep sözün iyi bilirim,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!