Bahçeye açılan küçük pencerem
Daracık odamın yeşile doyduğu kısım
hayalleri süzüp yüreğime, ötelere sürükleyen gönül kapım
Bazen sararıyor yeşilim, sonbahar hüznü çöküyor yapraklarıma
Bazen de beyaza bürünüp… aydınlatır odamı…
Şimdi bahar
Bir salkım söğüt dalı gözlerimde
Her esen yelde kıpır kıpır sallanan
Zaman zaman dalıp gidiyorum
Sallanan söğüt dalında buluyorum kendimi
Bir dal yaprak olup salınıyorum gönlümce
Rüzgâra verip saçlarımı…
Çocuk yönüm canlanıyor… coşuyorum kendimce
Birden, aylardır açmayan pembe gül goncası takılıyor gözlerime
Kaç ay geçti kim bilir
Öylece bekliyor boynu bükük
Açmaya mı korkuyor ne…
Yoksa dalına güç verecek toprağı mı yok dibinde
Üzülüyorum be gülüm
Sen öyle masum, kapanık durunca üzülüyorum
Bir sızı düşüyor yüreğime
Açmadan solan goncaların sızısı…
Farkında mısın
Senin gibi kaç gonca
Merhaba diyemeden solup gitti dalında
Senin gibi kaç gonca
Yaşayamadan uçuk rengini
Rüzgara verdi yaprağını
Ah küçük pencerem ahhhhh
Doğan güneşle aydınlatıp
Camına vuran yağmurla ıslatıyorsun yanaklarımı
Demir parmaklıklarına rağmen
Bahçeye taşıyorsun yüreğimi
14/06/2005
Kayıt Tarihi : 2.4.2006 21:37:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Selamlar.
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ
Merhaba diyemeden solup gitti dalında
Senin gibi kaç gonca
Yaşayamadan uçuk rengini
Rüzgara verdi yaprağını
Ah küçük pencerem ahhhhh
Doğan güneşle aydınlatıp
Camına vuran yağmurla ıslatıyorsun yanaklarımı
Demir parmaklıklarına rağmen
Bahçeye taşıyorsun yüreğimi
güzel bir şiir güzel bir finalle taçlandırılmış gibi kutluyorum saygıyla....
TÜM YORUMLAR (2)