Başımızın
Üstünden uçan
Ve giren serseri bir bulutun karışık düşüncelerine
Ve sesi kisa bir mızrak gibi geçen, ufku baştanbaşa
O karga
Kente götürecek bizim haberimizi
Herkes biliyor
Neden halâ gelmedi, yoksa
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Devamını Oku
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Ben her bahçenin bir gizemi olduğuna inanıyorum okul bahçelerinin bile.Peki ya bir şairin bahçesi...Ne gizemlerle ne sırlarla ne inceliklerle süslenmiş ağaçların dalları kimbilir.Kırgınlıkların yani yaşamış olmanın verdiği gururla kelimeler toplamak yine o ağaçların dallarından çiçeklere yeni anlamlar yüklemek sarı güle güneşin kızı demek mesela gelinciğe
kıyamam yazık sana diye seslenmek.Bir şair nasıl dolaşır bahçesinde nasıl sular çiçeklerini nasıl gökyüzüne bakar nasıl sevinir yaprağa çiy düşünce ben bildim ve anladım onu.Bir
şairin bahçesine girmek isteyecek olsaydım eğer iki kadın adı sayardım biri Füruğ Ferruhzad diğeri ise bende saklı kalsın...
her şairin vardır bir bahçesi...kimisi erik toplar oradan,kimizi elma..kimisi de armut...şeftali toplayanı da vardır elbet...unutmadım nar ile inciri...:)ha bir de tüylü ayvalar vardır gamzeli...bütün şairler farkındadır bu bahçelerin...çitisinden atlayana aşkolsun billahi...
işte ben o bahçelere ve şiire baktım kaldım...güzeldi...gözüm kaldı...!:)
(1933 yılında Tahran’da doğan şair, 1967’de 33 yaşındayken elim bir trafik kazasında Can vermiştir.) Şairin şiirini anlamak için çok acıklı hayat hikayesini okumak lazım. Hayalleri çalınan bir kadının hayaller ikliminde gezinirken mutluluğunu ve korkaklığını gizemli, deruni bir edayla resmetmiş.Eğer bu şiir çeviri olmasaydı çok daha leziz olurdu. Şairin ruhu şad olsun. Şiir içinde yatsın.
Bir zamanların, hem de çok uzun zaman bilim dili Arapça, edebiyat dili Farsça olduğu dönemleri düşünürsek...
Bizim edebiyatımızda da uzun bir zaman İran şiirinin çok çok etkili olduğunu düşünürsek...
Kendi dillerinde ve köklü şiir geleneklerinde değişikliklerin kendiliğinden oluşan bir yenileme haricinde zorlamalar olmadığını düşünürsek...
Öylesine köklü bir edebiyattan batı tarzı şiirlere yönelmek ve tutunmak, sevilmek gerçekten takdire şayandır.
Üstelik gencecik yaşlarda bunu başarmak.
Şiir için hayatını adamış gibi görünen bir şair. Çok erken yaşta, bir trafik kazası ile hayata vede etmiş.
Şiir etkili ve güzel.
sanki hayatından bir kesite ayna tutmuş.
Geçmişte yaşadıklarına özlem duyma ve tekrar yaşama arzusu hissettiriyor kendini.
Seçici Kurul'a teşekkürler.
Bu şiirle dünyanın sadece Batı'dan ibaret olmadığını da anlamış ve görmüş olduk.
Sevgi ve saygıyla.
'GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ'
Şiir imgesel zenginliklerle dolu, şiirde istiare ve teşbih gibi sanatlarada sık rastlanıyor ama şiir ahenk açısından yoksun. Birde tekrarlar ahengi dahada bozmuş 'Herkes korkuyor, Herkes biliyor' gibi birde ve bağlacıda çok kullanılmış. Bunlarda ahengi olumsuz etkilemiş bence. Ama içeriği zengin bir şiir tebrikler
Bu şiirlerin tek kelimesini bile anlamadan Farsça orijinalinden ve bir iranlının ağzından dinlemek bile muhteşem..
Osmanlılarda niçin Farsça şiir de çok kullanılmış.. Bunu hissediyor insan o zaman..
Gönül dostum; çok güzel şiir. Gönlüne sağlık. Kutlarım. Selamlar...
harıkaydı
Yasak artık yasak değildi, hükmü yoktu öncesinin...
'Basimizin
Üstünden uçan
Ve giren serseri bir bulutun karisik düsüncelerine
Ve sesi kisa bir mizrak gibi geçen, ufku bastanbasa
O karga
Kente götürecek bizim haberimizi
Herkes biliyor
Herkes biliyor
Sen ve ben ben o soguk asik yüzlü delikten
Bhçeyi gördük
Ve kopardik elmayi
0 oynasan ve uzak daldan
Herkes korkuyor
Herkes korkuyor ama sen ve ben
Ulastik isiga suya aynaya
Ve korkmadik
Ne pamuk ipligiyle birlesmesi iki adin, söylemek istedigim
Ne de bir bulusma yipranmis bir defterin sayfalannda
Benim mutlu saçlarimdir söz konusu olan
Senin yanik kirmizi sakayik öpüslerini tasiyan saçlarim
Ve içtenligi tenimizin
Çiplakligimizin pariltisi
Balik pullari gibi
Söz konusu olan gümüs rengi türküsüdür yasamin
Tan agarirken kaynaktan fiskiran
Biz o yesil ve akan ormanda
Bir gece yaban tavsanlarindan sorduk
Ve kaygili, sogukkanli denizde
Incilerle dolu istiridyelerden
Ve o tuhaf ve fatih dagda
Genç kartallardan sorduk
Ne yapmaliyiz?
Herkes biliyor
Herkes biliyor
Sessiz ve soguk uykusuna ulastik biz simurglarin
Gerçegi bahçede bulduk
Bilinmez bir çiçegin utangaç bakisinda
Sinirsiz bir anda bulduk ölümsüzlügü
Iki günes birbirine bakip dururken
Söylemek istedigim korkak fisiltilar degil karanlikta
Gündüzdür söz konusu olan ve ardina kadar açik pencere
Ve tertemiz hava
Ve bir ocak tüm yararsiz seylerin yanip gittigi
Ve apayri bir ekinin tohumlarini tasiyan tarla
Ve dogum ve gelisme ve gurur
Bizim seven ellerimizdir söz konusu olan
Bir köprü kuran kokular, isiklar ve esintilerle
Gecenin üstünde
Çimenlige gel
Kiyisiz çimenlige ve çagir beni
Ibrisim çiçekleri usulca nefes alirken
Çagir bir ceylan esini çagirir gibi
Perdeler bir gizli aciyla dolu
Ve topraga bakiyorlar
Masum güvercinler
Kendi beyaz burçlarinin tepelerinden' Baştan başa şiir kokan, baştan başa mavi kokan bu şairi, Ferruhzad'ı saygıyla selamlıyorum. O kadar şiirdi ki; çok sevdiği oğlundan ayrılmayı bile göze aldı bunun için; hem de son nefesine kadar biricik varlığını bir daha hiç görmeme pahasına. İçinde yaşadığı koşulların da payı vardı bunda kuşkusuz. Ve içindeki, hız tutkusuna yenildi bir gün; belki de içindeki o hiç dinmek bilmeyen fırtınaya... Yalnız, hep şiir aktı Çağdaş İran şiirinin kızı...
Bu şiir ile ilgili 10 tane yorum bulunmakta