Bu bahçe hepimizin.
hepimiz farklı çiçekler olsakta...
Diken yoktu hiç aramızda
kenetlenişimizle
hayranlık uyandırırız
ahenkle rüzgarla
..
Çiçekleri solmuş bahçemin
Kelebekler arılar artık yok
Viraneye benzetemem, baykuşsuz
Sanki solan benim, o bahçe suçsuz
..
Gözüm bir bahçe görüyor rengarenk;
Karşılaştığım en huzurlu yer,cennete denk;
Kızıl güllerle aklıma sen geldin,kızılım;
Kırmızı sana rağmen hala en sevdiğim renk.
..
Yatıyorum gündüz, gece
Gönül ister güzel bahçe
Grip oldum ölesiye
Olsa da ilâçlar veresiye
Gönül ister güzel bahçe
Olmaz Allah’ım olmaz
Kurtar beni bu gripten
..
Delice bir hayat yaşıyorum bu aralar
Tıpkı Hınıs gibi
Kilise deresi gibi mecburum sana
Çarşı gibi kalabalık olsamda yalnızım Laz komu gibi
Sana bakınca Aynalı çarşıda saklı bir mücevher gibisin Sevgili
Dşününce seni kafam hep güzel Çırçırık mahallesi gibi
Kolhisar kadar gururlu Sarılı kadar mutlu
..
Gözlerinde terkedilmiş bir bahçe yalnızlığı,
Yüzünde hep bir parça keder niye?
Omuzların taşımaz mı bu uzun ayrılığı?
Üzülme bir gün biter; sen hep gül Asiye.
..
Gönül kapısı bu güzelim..! Başka kapılara hiç benzemez.Her misafiri ağırlar,gönlün her odasına açıktır.Güvenirsin buyur edersin,yıllar yılı o kapıdan kimler girer kimler çıkar,bilemezsin.Kimisi kalıcıdır,kimisi can yakıcı..Kimisine iyiki gelmiş dersin,kimisi varlığıyla pişman eder.Bazen bir bakmışsın çok seversin,ama ne olursa olsun bir kapı vardırki gönülde,anlatılmaz.Yıllar yılı gönlü bir eve benzetir dururum.Evet bahçesinde çiçekleri,gülleri,hatta kelebekleri bile olan bir eve.Oda odadır gönül.Hayatınıza giren her kişi ayrı odalarda yer alır.Kimi gelir misafir gibi,kimi gider,gönül cenaze evi; ama bir kapı vardırki gönülde anlatılmaz.Anahtarı sadece birindendir,içini açsan boğulur kalırsın; kocaman,derin,büyük bir okyanus gibi.Dışına baksan çiçeklerle çevrili bir bahçe,dikenleri batsada gülü yine istersin.Ama öyle bir kapı vardırki gönülde,anlatılmaz.Kimisi ansızın gelir,kimisi anlamadığın bir anda çeker ve gider.Gidenler içinde sebepler çoktur aslında.Sevmeye bahane arar kalan.Ama şu varki kapının koluna uzanacak yaşa geldiğinde, gitmeyi öğrenir insan.Herkesin ayrı bir odası vardır gönülde. Gelip geçici dediklerin,sıradan olanlar misafir odasında durur.Zaten çok sürmez misafir gibi çeker gider.Yalnız bir kişiyle yatarsın,oda o kapının ardında.Öyle bir kapı vardırki gönülde anlatılmaz,yaşanır.Yarinde durur o kapının anahtarı.O anahatarı teslim ettiğin günden sonra, oradan istesede çıkamaz.Gönül kapısı bu güzelim,başka anahtarla açılmaz.Eğer yarin birgün mecburen ayrı düşerse kapından,o gönül hep onun evidir.Ve unutmaki her gidiş bir ayrılık değil,Çünkü bazen ne kadar uzağa gidersen git,bir kapı varki.. anahtarı hep aynı yerdedir.
..
.
Kimi.. behar-ı kudüm, köynük bir bahçe.
Kimi.. baştan sona.. bir cedel-i divançe..
..
03/09/2008/n.a./İzmir./
..
Bin kapı gördüm gözlerinde,
Ve bir bahçe...
Araladığım hiç bir kapıdan,
Giremedim o bahçeye...
Ahlar vardı en koyusundan üzerimde...
..
Günün birin de eğer çok zengin olursam.
Ne bağ,bahçe alacağım, ne han ne hamam.
Ne de sıra sıra,kat kat apartmanlar dikeceğim.
Bırakıp çocuklarıma ve karıma dünyalığımı,
Modern tutsaklıktan,hür doğaya aslıma göçeceğim.
....................
27 Temmuz 1969 İzmir
..
Hani gönül bağlamış, yüreğinle sevmiştim
Gülüm diye koklamış bahçem senin demiştin
Gözlerinin ışığı bedenine candım ben
Gönlün sevda sarayı, sarayına handım ben
Sevgide gurur olmaz sen gurura yenildin
Biliyorum pişmansın yanıldım diyemedin
..
Tekrarı bıktırsa da gezinti güncel oldu,
Artık haber falan yok, herkes gezinir oldu…
Kim akıllı kim deli, kimden öğreniyoruz,
Bize her yer park bahçe, işte geziniyoruz…
(2013)
..
Önce alkol duvarını
Daha sonra hız duvarını
En sonunda da arabasıyla
bir bahçe duvarını aştı
Görenler bu duruma bir hayli şaştı
(30 Aralık 2006/ İstanbul)
..
Az fazlaca büyükler, evcilleştirilemez,
Ekonomik de değil, evlerde beslenemez…
Bahçe de hiç olmuyor, çünkü derisi ince,
Nehirde beslenilir, bu mümkün tahminimce…
(2012)
..
Bahçe işlerine de başladım
Karıncalar yuvadan çıkıyor
Kollarımı güneşte haşladım
Sıcak havadan insan bıkıyor
10.04.2014
..
Kapıların önünde veya sokak içinde,
Bahçe içerisinde, bazen evlerimizde…
…
Tanrı misafirleri, Rab’bimizin kulları
Merhamet örnekleri, beslemeli onları…
(2015)
..
Ezemezsin güzelim bu nadide gönül bahçesini,
Oradaki her çiçek özünü sevgiden almaktadır,
Özenle büyütülür tüm çiçekler, aşkla sulanır,
Gerekirse bu bahçe yakılır ama kimseye ezdirilmez buradaki çiçekler.
..
Öylesine değildi….
Yıllardır gitmek istemediğim özel bir gündü…..sonunda ısrarlara dayanamayıp gittim….hayat ne garipti…ağlarken gülen gözler tebessüm ederken acıları yansıtan yüzler…yarın anneler günüydü….etkinlik özürlü anneler ve çocuklarına idi….yıllarca saklandım bu gibi yerlerden..ve bende şimdi aralarındaydım…akşama fener bahçe Galatasaray maçı vardı kimi FB forması kimi GS forması giymişti…beklide ne anlama geldiğini hiç bilmiyorlardı…dünya onlara başka bambaşka güzeldi….sahneye çıkan bir sanatçı önce onların eğlensin diye başladı türkülere…ben sigara üstüne sigara bir köşede…..ortada çoğu tekerlekli sandalyede bazıları dünyadan habersiz anneleri tutmuş ellerinden halay çekiyorlardı…biri çekti dikkatimi üzerinde rengarenk bir elbise başında kovboy şapkası..öyle çok eğleniyordu ki ben dünya güzeli oldum diyordu…öyleydi de…gözlerden akmaması için uğraşılan yaşlar gizlenmeye çalışılsa da..sonunda damla damla iniyordu yanaklara…..zaman aktıkça eğlence yerini hüzne bırakıyor gibiydi anneler için..çocukların ellerine verilen birer çiçek annelere anneler günün kutlu olsun annem diye …..yutkundum….sigara yetmiyordu bastırmaya…öyle gözler vardı ki pırıl pırıl parlayan şefkat arayan öyle eller vardıki uzatında tutalım diyen….zordu her anne için hüznün saklanacağı anlar çok zordu…..onlar bu dünyaya neden geldiklerini bile bilmezken bir anne evladı için canını vermeyi göze alırken …o ortamda diğer anneleri görünce haline şükreden nice anneler gibiydim bende…sonra sahneye çıkan bir genç …annem sensizim yaralarım kanıyor kimsesizim diye başladığı türküyle ortama sessizliği öyle bir çöktürdü ki……….sanki yağmur yağıyordu…sanki yürekler susmuş sanki dünya bir an durmuştu…gün ne anlatılacak gün ne kalemlerle yazılacak bir gün nede unutulacak bir gündü…..yaşamayanın anlayamayacağı ülkemizde özürlüye bakışların hala değişmediği yasaların onlar için hiçte kolaylıklar sunmadığı bir ülkedeydik …insanlarımızın o çocuklara acıyarak bakmaktansa onlar için bir adım atmayı seçmeleri ne iyi olurdu…ya bazı insanlar son sözlerim onlara ….onlar birer sevgi yumağı onlar bir annenin evladı onlar bir can..onlar bir birey bir insan…acıyarak bakan gözlerinizi önce kendinize çevirin önce kendine acı….ancak o zaman anlarsın onlarında bir yürek bir insan olduğunu..onlarında bir yüreği bir kalbi olduğunu…………………….HERKES ANNE OLUR……………AMA HERKES …………ANA………..OLAMAZ………………….
İşte böyle bir gündü…….
..
Hangi köşeye gitsen bir dilenci
kimisi senden benden zengin
kimisi hakikaten acınacak halde
olmasaydı dilenmek cennet olmazmıydı bu bahçe
1992
..
Senden sonra bahçe, bahçe dolaştım
Çok çiçeğin tozlarına bulaştım
Sende ne iksir ne efsun varmış ki
Ne birini sevdim, ne de alıştım
Her çiçeğin özünde seni gördüm
Güzelliğin sonsuzluğa ulaştı
..