BAHÇE ŞİİRLERİ

BAHÇE ŞİİRLERİ

Hüseyin Çelik

Bir masa,dört sandalye
İki pencereden ibaret.
Bir kapısı vardı amma
Rüzgar vurdukça ederdi ihanet.

İşte benim odam.
Bir telefon,dört çekmece
..

Devamını Oku
Husam Hasret

Bu duyguyu cesur insan taşıyor
Gerçek yaşam için yollar aşıyor
Bir gönülde bir de canda yaşıyor
Vatan aşkı millet aşkı dil aşkı

Kavuşmak var güzelimin nazında
Bin bir neşe baş gösterir hazında
..

Devamını Oku
Sibel Maral

Yıldız yıldız oldun şimdi gözlerimde
Unutmak asla gerçekleşmeyecek gerçek
Gönül bir bir dökmüş ortaya tüm sırlarını
Bulamamış vefalı yar, sevgiye ortak derde ortak
Gözyaşı aşmış taşmış, yerle bir olmuş bağ bahçe
Haberini getiren olmamış ölümün
Umut ölüm olmuş,
..

Devamını Oku
Süleyman Baştürk

Nedir hikmetin, nedir bu kastın?
Unu eledim, eleği astım.
Elli den sonra, sana ulaştım.
Çitleri ördün, bahçe dolaştım.

Şimdi aranan, bir ışık oldun,
Sanmaki bitmez, ben zaten soldum.
..

Devamını Oku
Can Bahadır Yüce

bir duvar çeker beni uzaktan
yüzümdür: birikir, uzak bahçe sesleri
akşamlar çoktan kayboldu, çoktan
azalır gibi karanlığın bir yeri

geldin, öyle ki, dokunur gibi cama
başladığın yerde bitir akşamı,
..

Devamını Oku
Emre Ünsal

ay ışığını tutamazsın kovamazsın güneşi
sevgi dediğin nedir? gülsüz bir bahçe
sevgiyide tutamazsın kovamazsın yüreğinden
hapsedemezsin ama çıkmaz da içinden
parçalansada kaderin kıskaçlarında hayallerim
sevgi işte yolu açanda kapatanda o
görürsün ama bir anlık pencerende
..

Devamını Oku
Ateş Can

bir kutucuk buldum dün gece
düşler sokağında, büyükce
içinde ikimizin yaşanmamış anıları
içinde sorulmamış soruların yanıtları
içinde hayal dolusu mutluluk
içinde umudun iri kanatları

..

Devamını Oku
Deniz Turan

Bir, iki, iki adim bir metre olyuor ben atinca,
Bahce merdiveninden cikiyorum önce agirca,
Boynu bükük, yalniz lamba, bir cücenin boyunca.

Mesafeleri neden kat ederim sanirsin hic durmadan deli gibi?
Neden gönlüm hasretine bu kadar sabirli sanirsin?
Ve neden sari saclarimi hic toplamam ey sevgili!
..

Devamını Oku
Hamza Çobanoğlu

Ve martılar havalandı Karaköy’den Kadıköy’den
Deniz köpük köpük, dalga dalga
Kıyıda bir yalı aksetti yine o değilden
Panjurları çekilmiş, kapılar kapalı.

Üsküdar bir damla yaş olup aktı gözlerimden,
Ve gemiler yol aldı sessizce.
..

Devamını Oku
Birol İşcan

Siz gelince ben bahar ben bahçe ben güller içinde
Siz gelince ben çocuklar gibi şen, muallimler gibi bilgili.
Siz gelince ben tasasız korkusuz güvenli bir liman.
Siz gidince ben bahtsızım gökyüzünde çakılmış
Bir yıldız kadar yalnızım çok uzaktadır ışığım
Gelsede yeryüzüne belli ki vakit geçmiş olacak
Özlemler, özlem olmuş. Olmuşlarda, hayallere erişmiş belki.
..

Devamını Oku
Zihni Ozselmanoglu

Eger istemeden gecmisde bir gun,
Kirmissam kalbini inan uzgunum.
Sen baharda acan nadide gulsun,
Bense hayata kuskun.

Ceylan gozlerinden akarken yaslarin,
Azabini cektim inan her damlanin.
..

Devamını Oku
Mehmet Sercan Tezcanoğlu

Bir resim çizelim...
Ay olsun gökyüzünün sevdası,
Yanına kayan yıldızlar serpiştirelim.
Karayolunu değil, rayları çizelim,
Ufuktan doğan bir tren geçsin içinden
Yıldızlar kayıp vagonlara konsun.
Bir değil on ev çizelim,
..

Devamını Oku
Uluğ Çelik

KİMSESİZ BİR KELİMENİN MASALI
(Bu masal kadim bir geçmişe sahip bir kelimenin masalı.Bakalım o çok duyduğumuz,tanıdığımızı zannettiğimiz,sahiplendiğimiz ama aslında genellikle kimsesiz kelimeyi tanıyabilecekmisiniz?)

Onun hikayesi insanlığın yaratılışından bile eski,belki insanın yaratılma sebebi... O bize bahşedildiğinden beri çoğu insan onu anlayamadı,yaşadığını,tanıdığını, zannetti,evinde misafir etti bir süre ama fazla kalmadı orada çünkü evsahibi onu ilk günkü gibi üstün tutmadı evinde.İlk gün büyük bir sevinç ve neşeyle karşılanan misafir bir süre geçince evde yalnız hissetti kendini.Çünkü başka kelimeler de doluşmuştu eve hem de onun pek de hoşlanmadığı kelimelerdi onlar.Kendinden üstün tutuldular evsahibince ve o kelimelerde ona pek dostça davranmadılar.İlk günlerdeki evsahibinin muhabbeti diğer kelimelere kaymaya başladı.Başköşedeki yerine göz koydu diğerleri evsahibi bu durumu farketti fakat sessiz kaldı yüzünü çevirdi ondan.Kimmiydi o davetsiz misafirler? Onların adlarını vermeye kalksak yerimiz yetmez.Birkaçını sayalım o zaman.Dünya kelimesi mesela.Çok süslü,çok zengin,çok çekici,muhabbetiyle diğer kelimeleri ve evsahibimizi kendine çekiveren bir hali vardı.Ne zaman geldiğini hiçkimse bilmiyordu,belki de hiç kimse gelmeden o oradaydı.Ama masalımızın kahramanından hiç hoşlanmazdı o evde ismini duymak bile istemezdi.Herkes onun kulu kölesi olmalı ve asla diğer kelimelere bakmamalıydılar,onları düşünmemeliydiler bile.Bencildi ama çekiciydi.Bizimkine düşmanlığı ise çok eskilere dayanırdı.Yönünü ona çeviren herkes bizimkinden uzaklaşır onun kölesi olurdu.Güzelliğine aldanan herkes kendini kaybeder ve çok zor ayılırdı sarhoşluğundan.Arkadaşları da onun sadık hizmetkarıydılar.Benlik vardı mesela yanından ayrılmazdı Dünyanın.Dünya bizimkinden nefret ettiği kadar aksine onu çok severdi.
Gelelim lafı uzatmadan bizimkine.O geldiğinde evsahibi şölenler düzenlemişti onuruna günlerce.O kadarki başka evsahipleri şaşırmışlardı evsahinin bu tutumuna.Onu yıllardır bekliyordu ve gelmişti O.Çok davet etmiş ama uğrayamamıştı o eve.Geldiğinde harap olmuş bir ev bulmuştu ama gelişiyle ev aydınlanmış,çiçekler açmış pencerelerinde,bahçedeki ağaçların dallarında envai çeşit kuş ve bülbüller en güzel nağmelerini,en güzel bestelerini yapar olmuşlardı.Diğer evlerden içiyle de dışıyla da çok farklı ve çok güzel olmuştu ev.Gökkuşağının bütün renklerini yaşamıştı ev.Evsahibimiz yıllardır beklediği,gözlerini yatırıp uzaklara ah çektiği,bazen hiç gelmeyecek diye kahrolduğu,ağladığı misafirine kavuşmuştu.O günleri hatırladığında şimdiki durumuna anlam veremiyordu kelimemiz.Şimdi evin içinde bir eşyadan farkı yoktu ve evsahibi de o ilk günlerdeki coşkusunu yitirmişti artık.Artık gitme vaktinin geldiğini düşündü kimsesiz kelimemiz.Bir seher vakti geldiği şölenli,şaşaalı günün aksine sessizce süzülüverdi kapıdan.Arkasına dahi bakmadı çünkü çok kırılmış,incinmiş,hakarete uğramıştı.Suskun ayrılışından sonra bir daha o eve uğrarmıydı bilmiyordu.Nefret de etmiyordu evsahibinden çünkü insanları çok severdi o.Asla onlardan nefret edemez çağrıldığı ve hakedildiği eve misafir olurdu o.Şimdi gidiyordu coşkuyla karşılandığı evden sessizce ayrılıyordu.Ve bir seher vakti başka bir eve doğru yola koyuldu,başı önünde,kırgın ama umutsuz değildi.Belki yeni evsahibi ona daha güzel davranır,belki de yıllarca kalabilidi yeni evinde kimbilir.
Evsahibine ne mi oldu.Hiç sormayın halini,yokoluşunun ve bitişinin başlangıcındaydı o.O sabah uyandığında dün geceki eğlenceden yorulmuş bedenini güçlükle kaldırdı yatağından.Garip bir sessizlik vardı evde, bahçede kuşlar ötmüyor,renkleri yokolmuş bir ev,sessizliğe gömülü odalar ve oraya buraya dağılmış dün geceki eğlenceden kendisi gibi bitap düşmüş kelimeler yatıyorladı heryerde.İğrendi dün geceki eğlence arkadaşlarından,yüzleri çok çirkin gözüküyordu.O süslü Dünya bile çok şuh,alımlı bir kadınken çirkin,suratsız,yaşlı biri olmuştu sanki.Eski alımlı halinden eser yoktu.Hemen odaları hızla dolaştı çoktan gitmiş olan EVSİZ KELİMEYİ aradı ama bulamadı.Gözyaşlarını tutamadı,kahretti kendine Ev bir harabeye dönmüş,misafirler ise iğrenç halleriyle evin kasvetini daha da ağırlaştırmışlardı.Kapıya yöneldi umutla.O da ne! ..Bahçenin hali evden de kötüydü.Ağaçlar kurumuş,kuşlar ve bülbüller terketmiş,yıkık bir virane olmuştu bahçe.Anlamıştı artık Kimsesiz Kelimenin belki bir daha dönmemek üzere evi terkettiğini.O gün diğer kelimelerle evi ve bahçeyi düzenlediler ama eskisi gibi olmuyordu nedense.Halbuki evin eski halindeki herşeyi tekrar yerine koymuşlar ve düzenlemişlerdi.Ama sanki ruhu yoktu evin,birşeyler eksik kalıyordu hep.Çok uğraştılar, diğer kelimelerle ama o eksiğin ne olduğunu kimse bilemedi ve düzeltemedi. Hepsi bir usta gibi ben düzeltirim dedi işe koyuldu ama hiçbiri beceremedi eski haline getiremedi evi.Dünya bile aralarında en iddalı olanı olmasına rağmen o da yakalayamadı evin eski güzelliğini.Yoruldular ve vazgeçtiler.Unutmak için bir eğlence tertip ettiler o gece.Başka kelimeler de geldi sırf bu eğlence için.Çok sönük geçti eğlence.Ev kalabalıktı,eğlence için herşey tamamdı ama evsahibinin nedense neşesi yoktu. Çok geçmeden yeni misafir kelimeler evi yavaş yavaş terketti.Kalıcı olanlar da elveda deyip ayrıldılar evden.Geriye o kadar süslense de çirkinliğini örtemeyen Dünya ve birkaç arkadaşı kaldı.Evsahibi günlerce aynı şeyi yaptı Diğer kelimelerle evi yeniden düzenliyor gece çökerken eğlence düzenliyor ve yalnızlığını ve terkedilmişliğini unutmak için içiyor içiyordu.Ertesi sabah da aynı yıkık eve uyanıyorlardı hep birlikte.Olmayacaktı,olmuyordu işte O gittiğinden beri evdeki eski renk,eski tat,eski hava asla yerine konamadı.Evsiz kelimenin gelmeden önceki halinden daha da kötüydü ev ve evsahibi...
(Evet ve masalımızın sonuna geldik işte bu masalın sonunun nasıl bitmesi gerektiğini sizlere bırakıyorum.Masalın sonuna bıraktığım üç noktayı siliverin sizler tamamlayın ya da bu masalı siz kendiniz yeniden yazın.Çünkü benden daha güzel yazacağınıza eminim.Ama lütfen daha güzel başlayıp,mutlu bir sonla bitsin olmaz mı? Bir de beni mazur görün bu masal düzenlenmeden doğaçlama yazıldığı için birçok hatayla dolu olabilir.İçimden geldi ve paylaştım sizinle.Masalımızın kahramanı mı kim? .Evsiz Kelimemize layık bir evsahibi olursunuz umarım.O sürekli yollarda çünkü yeterki gözünüz yolda,yüreğiniz onunla olsun.Birgün mutlaka sizin de kapınız çalacaktır.
..

Devamını Oku
Erdoğan Büyük

Vatanımın dağı yar kucağına,
Benzemez komşunun, el uşağına,
Güller, dikenleri, bahçe, bağına,
Vatanım benzemez yar kucağına.

Vatanın bağrında suyundan içtim,
Yurdumdur! otundan çayırlar biçtim,
..

Devamını Oku
Engin Çınar

Sıladan bir mektup geldi dün yine.
Anam hallarımı merak edermiş.
Beş vakit namazı kıldıktan sonra.
Bana türlü,türlü dua edermiş.

Babam kendisine bir kaval yapmış.
Ardına üç koyun.beş kuzu takmış.
..

Devamını Oku
Ali Tunç

Çözemedim gitti seni, bunca gün geçti
Kalbimde çağlayan nehir misin nesin sen?
Sanki kalbim yıllardır su diye seni içti!
Yüreğimi dağlayan zehir misin nesin sen?

Ne unutmak mümkün, nede ayrılık senden,
Günlerdir sürüklendi ardın sıra bu beden,
..

Devamını Oku