hadi yıkalım bütün binaları
bir bahçe yapalım tüm dünyayı
yasemin ekelim herbir karışına
basesu yazalım o bahçenin kapısına
biliyormusunuz ben gittim oraya! ....
tamam tamam anlatıcam o bahçeyi tüm çıplaklığıyla
galata vardı bahçenin bir tarafında
karşımda sevgilim,gölgem marmara
kule süzülüyordu,yakamozlar arasında
kavaktan gelen mesut sandal yol istedi galataya
garson buz gibi rakıyı koyarken masamıza
denizi içiyorduk biz,mavileri takıldı boğazımıza
kavak vardı diğer tarafta
karanfil üflüyordu rüzgar
sevgilimin dört bir yanına
yaşama sevinci çarpıyordu dalgalar
mesut sandalın yamaçlarına
korkma sevgilim rakımız bitmedi daha
ya köprüyü seyrederken arabada
aşk yağıyordu etrafımıza
biraz fındıkla biramız da vardı kaportada
çikolatanı unuttum sanma
eve giderken atarım çiçekli bira torbana
senli kuzguncuk akşamlarında
sanki en can alıcısı büyük ada
aldığı can nedir ki? kattığının yanında
kahvaltılarımız ne güzeldi portofino sabahlarında
gemi saati geldi galiba
hey hanımefendi bize iki çay daha
dönmemek için istanbula
hadi sahilde yürüyelim biraz
baksana martılar şahit yazmış
kanatlarını mutluluğumuza
istanbulu içirdin bana maviler takıldı boğazıma
yoksun şimdi
ne yaparım ne içerim bu mavilerle
sensiz kadıköy akşamlarında.
Kayıt Tarihi : 26.7.2007 14:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!