Talansız bir bahçenin
Kapı aralayıcısıyım.
Yıpranmamış koltukları var,
Şadırvanın tam kenarında.
Gün, ıslak bir gecenin iç çamaşırları...
Yüzümü yıkıyorum,
Kaybolmuş ay ışığıyla.
Çılgın bir gıcırtıyla
Kapıyı açıyorum.
Boşalan Güneş’e merhaba,
Tüm hazzıyla!
Ağaçlar, ölümsüz bir dünyanın
Nefesi gibi ferah.
Arkamda kalıyor, artık yemek
Ilımış içki ve çöp kutuları.
Arınmış bahçeye giriyorum korkusuzca,
Kuralsızlığın gelgiti tutuyor saçlarımdan.
Ağır bir kemik ağrısı var geceden kalma,
Ağaçlardan ve topraktan daha ağır.
Suyun sesi uzaktan,
Unutturuyor bütün ağrıları.
Diğer sesler de karışıyor,
Tensel ezgimin ahengine.
Kıramıyor, yalnız o tarifsiz ritmi.
Gürültülerden uzağım bu kez.
Kulağımda sadece
Anılara karışmış bir ses...
Kayıt Tarihi : 3.5.2021 17:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!