Bahçalara geldi bahar
Yeşil halı serdi bahar
Gül dedim gülmedin yar gülmedin yarrrrr
Merhaba dostlarım merhaba! Uzun bir süredir gönül hanıma sırçalı köşküme uğrayamamanın üzüntüsünü yaşarken, şimdi oh be evimin kapısını ve pencerelerini açtım. Nem ve rutubet kokan havasız kalan evime bahar havasını doldurdum. Çiçek kokuları her yana doldu. Hıdırelezi yaklaştı ve bir uçuş böceği gibi kanatlanıp bütün dileklerimi dileme zamanı çoktan geldi bile. Meğer bahar gelmiş de yeni fark etmişim. Ya sizler hala kar tipide misiniz?
Bu site benim gönül dostlarının mısralarla süslediği evim hanım. Çalışma hayatının yoğun temposu yüzünden eşi dostu arayamaz ve soramaz oldum. En yakınımdakini bile unuttum. Hatta kendimi bile sorgulayamadım. Şu sanal âlemde bile zaman ayırıp ta gönlümü alanları da ille de kimsin diye de sorgulamadan halini hatırını soramaz oldum. Öğle kaptırdım ki hayatın akışına, gerçek yaşamı bile unuttum. Bir kıyıda oturmuş ya kendimi denize atmayı ya da bir yelkenlinin kurtarmasını bekler oldum. Oysa kimsenin geleceği de yok. Kendimi boş hayale kaptırmayalım. Hayat bu yinede çileside güzel yükü de.
Uzun ve bir türlü geçmeyen sandığımız kış geceleri, tadı tuzu olamayan bazen insanı zorbalığa bazen de umutsuzluğa düşüren:
’’Ah yandım almadım, vah sevdim varamadım’ dizilerini izlemekle geçti. Ne ocakta ışıl ışıl yanan palamutlar, nede tenceremizde kaynayan tadı baldan tatlı insanın içine huzur ve mutluluk veren bir küçükbaş soğanla kavrulmuş bir un çorbamız, nede tahta kaşıkla ağzımıza çaldığımız pekmezimiz vardı. Her şey belki vardı ama tadı tuzu yoktu. Yani varken yoktu. İdareye alınmış ışıl ışıl fanusun süslediği gaz lambalarının yerine aydınlık vaad eden her nevinden lambalarımız olsa da, her yer karanlıktı ve ruhumuzu saran zifiri kanalıktan kalbimizin sesini de, acı feryatları da duyamaz olduk.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu yazıyı o gün, yazdığın gün okudum varsayın Ümran Hanım. Hoş geldiniz ne iyi ettiniz de geldiniz sevgili komşu. Üstelik bu mükemmel sosyal ve toplumsal içerikli paylaşımla. Kutluyor saygılar sunuyorum efendim.
Hoş geldin şaire arkadaşımız seni özlemiştik şiirlerini espirili yorumlarınızı ,baharla birlikte bahar gibi baharlı şiiriniz çok güzel yeni şiirlerinizi bekliyoruz hürmetler
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta