Bir binanın ömrü,
Sağlam temelden başlar,
Sensin mimarı kumu,
Sevgili öğretmenim.
Nakarat
Kobra yılanımısın?
Sıktıkça sıkıyorsun,
Bırak nefes alayım,
Canımı yakıyorsun.
Bağında güllerin ne zaman açtı?
Soldurmam güzelim,bir kokluyayım.
Daha dün küçüktün ne tez büyüdün?
Mevlayı seversendur kokluyayım.
Maşallah diyeyim selvi boyuna,
Yeşil gözlüm,dalar hayallenirsin,
Daha şu sevdanın dudağındasın.
Zemheride bile gölgelenen sen,
Sanki ağustosun sıcağındasın.
Günde türlü çeşit libas giyersin,
Yapılar kocaman,
Neişe yarar,kapıları olmasa?
Emniyet nerede?
Kilitleri olmasa?
Hele o küçücük cepte gezen,
Küçücük anahtarcık...
El kuyunu kazar sakın ağlama,
Ne karına güven ne de oğlana,
Tedbirli ol sonrasına ağlama,
Elin hatasına kurban gidersin.
Yalvarırım ama duyulmaz nidam,
Sevdiğim ben seni nasıl terk edem?
Alıp başım hangi ellere gidem?
Arayıp canları bulmak isterim.
Yaktı derunumu o elâ gözler,
Aynı kitap ve din,ismiyle vacip,
Sonraları önen dolap acayip,
Onlar sanır anlamıyor bu garip,
Benim mezhebimden acep sana ne?
Çocuklarım açsa bir divaneyim,
Gemi güvertesinden.
Çekme küreği çekme,
Sandalın sallanıyor,
Sevgilim geldi aklıma,
Oy oy oy eminem,
Artık bu yerlerde duramam gayri,
Yıkılmış bacası,damı kalmamış.
Viran olmuş yeri yurdu ocağı,
Eski hali,eski şanı kalmamış.
Temeli bozulmuş,binası çökmüş,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!