Baharlar Tohumlar İçindir

Abdullah Acar
107

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Baharlar Tohumlar İçindir

Nasıl başlayacağım, bilmiyorum ama
Serseri, başıboş saçlarım kadar
Nokta koyabilirim, kararsız olduğuma

İlahi bir huniye eğildi boynum
Ama nedendir
Kuru bir yaprak kadar cesaretim yok
Hatta belki de bir
Bir sinek kadar
Tatlı tabağı kenarında eğleşen

--hayır, hayır
korku değil bu sanırım
bu bir sendrom
yoğurt üfleme sendromu
aşırı ihtiyat vaziyeti
temkinli olma durumu..

İsteyemem de yazık, her an gündüz olsun
Parıltılı yıldızları olmalı gecem olacaksa
Işıklı bir mahzen olmalı gecem
Sonsuzluğa açılan
Küf pas kokmayan
Ve kendiliğinden atmalı
Ayaklarım adımlarını

Mevsimleri olmalı dünyam olacaksa
Sükutu kuşanmalı lahuti
Sönmüş bir yanardağ gibi
Kükremeli içten içten
Baharı yeşermeli sevinçten
Ağarmasını da bilmeli
Takdirle uğurlanan
Saygılı kışında

Kin tutmamalı son baharında
Gözlerine yuva kursa da hüzün
Hasretime sığınıp yokluğumda
Yolumu beklemeli gece ve gündüzün

Yazı, kirazdan küpeler takmalı kulaklarına
Kayısıdan gerdanlık, nardan inci boynuna
Taçlar yapmalı papatyalardan
Çocuklar gibi paylaşmalı
Arta kalan sevinci
Gökteki uçurtmalardan

Bir şehir gibi yorgun değil yazını
Belki bir köy kadar uçarı
Bir mezra kadar haşarı
Geçirmeli dünyam

Hiçte rahat değilim oysa
Öyle ya
Ya bir taş dikeceğim mezarıma
Ya bir gömlek hayat verecek
Feri sönmüş gözlerime

Hayır arkadaş!

İnanmıyorum
İnanmak istemiyorum kendi sözlerime
Baharlar tohumlar içindir
Tohumlar yeşermek için
Korkmamalıyım öyleyse
Saçmalıyım göz bebeklerimde ne varsa
Menekşeler gibi mutlu, gülümsemeliyim
Sevgiden söz açmalıyım karanfillere
Benden çıkmalıyım ben
Bendimi yıkmalıyım ben

(1989-Kayseri)

Abdullah Acar
Kayıt Tarihi : 5.10.2005 16:17:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Ahmet Faruk Türkyilmaz
    Ahmet Faruk Türkyilmaz

    Oruç tutmak, sadece midenin aç kalması olmamalı..Beynimizden, kalbimizden,dilimizden, gözümüzden, kulağımızdan ve bütün azalarımızdan, aynaya baktığımızda yüzümüzü kızartacak ve vicdanımızı rahatsız edecek her türlü yanlışı atmakla gerçek anlamını ve değerini bulacaktır.!


    Mübarek Ramazan ayında,hazır büyük şeytanlar bağlanmışken birkaç şey söylemek ve sizinle paylaşmak istiyorum.
    Yaşadığımız dünyayı, ülkeyi, şehri, mahalleyi, evi ve antolojiyi yaşanır bir yer yapmakta bizim elimizde, yaşanmaz bir cehenneme çevirmekte. Hangisini tercih etmemiz gerekiyorsa onu yapalım ve mertçe yapalım.Ben yaşanır bir yer olmasına taraftarım.
    Baştan aşağıya kusur ve günah içinde yüzerken, başkalarının ayıpları ve eksikleri ile uğraşmak, birilerini rencide etmek ve ayıplarını meydana çıkarmak için akıl almaz tezgahların içine girmek neden? Nerede hz.Mevlâna’nın o unutulmaz sözü;
    “BAŞKALARININ KUSURUNU ÖRTMEKTE GECE GİBİ OL/
    OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN, GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL…”

    Unutulmamalıdır ki, kim bir insanın kusurunu ve ayıbını kapatırsa, Allah da onun kıyamet günü bir kusurunu kapatır.

    İçimizde nefis taşıyoruz..Ve beden ne kadar yaşlanırsa yaşlansın, nefsin ve arzularının asla yaşlanmadığını çok iyi biliyoruz. Kendi kusurlarımızı, eksiklerimizi de en iyi biz biliyoruz. Neden kendi eksiklerimizi düzeltme yoluna gitmeyiz de, başkalarının eksikleri üzerinde durmayı çok severiz. O birlerinin eksikliklerini meydana çıkarmak ve üzerine gitmemiz bizim eksiklerimizi kapatacak mı?

    Mübarek ayların sonuncusu Ramazan ayındayız. Oruçlu olanlarımız var olmayanlarımız var. Bu; tercih, inanç ve şartlar çerçevesinde oluşan bir durumdur. Herkesin ferdi yapması gereken ibadetler kendi ile Rabbi arsındadır. Keşke herkes Allah’ın istediği gibi bir kul olabilse..
    Ama insan faktörünün olduğu yerde eksikler, kusurlar ve yanlışlar hep olacaktır. En aza indirgemek, yön ve yol gösterici olmak bizim amacımız olmalı.
    En büyük suçlardan birisi KUL HAKKI’dır..Kul hakkı, maddi ve manevi olabilmektedir.
    Yani bir insanın parasını çalmak da kul hakkıdır, bir insanın çekiştirmekte..İftira en büyük kul haklarından biridir.Gıybet, zan(tahmini ve her halde lerle konuşmak) da kul hakkıdır.

    Tövbe kapılarının sonuna kadar açık olduğu ve yüce yaratıcının bağışlamak için kullarından iste bir gayret beklerken bu güzel günleri boşa geçirmeden en güzel şekilde değerlendirerek af ve mafirete ulaşmaya gayret edelim.

    Bu vesile ile, bütün insanların ve grup üyesi arkadaşlarımın hastalarına şifa, dertlilerine deva, borçlularına eda, bekarlarımıza ve dullarımıza hayırlı ve mutlu olabilecek bir eş nasip etmesini, evlilerimize de, yuvalarında eşleri ve çocukları ile bir ömür boyu sürecek mutluk ve sağlıklı bir hayat nasip etmesini yüce rabbimden diliyorum.

    Ramazanınızı ve şiirinizi tebrik ediyorum .

    Cevap Yaz
  • Bahtiyar Arslan
    Bahtiyar Arslan

    final müthişgüzel olmuş....yüreğinize sağlık...saygılar...bahtiyar arslan...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Abdullah Acar