-Bahardı Kendi Yurdunda- Şiiri - Yorumlar

Ercan Cengiz
317

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Bitirmenin hıncındandır bunca zindan
Sürgünler, katliamlar ardında
Barbarlıklarıyla bilindiler
Karanlıktan beslenenler.

Bu bahar Alişer'den gelir ülkeye.
Kor ateşte duman gökçüle doğru,

Tamamını Oku
  • Ercan Cengiz
    Ercan Cengiz 28.10.2006 - 02:43

    Ne diyeyim ki, daha gençsin öğrenirsin... Atatürk'ü anlasaydın ülkemi satanlara karşı benim yanımda olurdun, hortumculara karşı dururdun, ve o güzel ülkemin bu hale gelmesine göz yummazdın.... Bu kaçıncı şiirimin altına yazdığın yorum(!)lardan ortaya çıkan şey belli... Bunlar senin anlayacağın şeyler değil... sütünü iç ve uyu derim....

    Cevap Yaz
  • İlker Unlu
    İlker Unlu 28.10.2006 - 02:34

    Bende tüm okuyuculardan;
    Ulu ÖNDER MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ün kurduğu ve 83ncü şeref yılını büyük bir şevk ile kutlayacağımız TÜRKİYE CUMHURİYETİ için; şiiriniz de geçen seyit rıza yı tanıtan yazı yeralan 'KEMALİST DİKTATÖR REJİM' olarak bahsedip, Ulu ÖNDER'in mal varlığı hakkında ileri geri görüşler öne süren açıklayıcı yazıyı okumalarını diliyorum...Seyit RIZA kimdir öğrenmek bütün değerli okuyucuların hakkı diye düşünüyorum.Bunda alınacak veya yadırganacak ne var? Öyle değil mi?

    Cevap Yaz
  • Ercan Cengiz
    Ercan Cengiz 28.10.2006 - 02:22

    yukarıdaki alıntıyı da iliştirmişsin ki, şiirden ne anladığın ya da neyi niçin yaptığın belirginleşmeye başlıyor... seni okurlarla baş başa bırakıyorum,

    Cevap Yaz
  • İlker Unlu
    İlker Unlu 28.10.2006 - 01:40

    SEYİT RIZA Kimdir?

    Seyit Rıza önderliğinde toplanan Alevi Kürtleri, Kemalist diktatörlüğün çıkardığı, Kürt halkının topyekün imha edilmesi anlamına gelen bu kanunu, asla kabul edemiyeceklerini ilan ederek, Kürdistan için özerk bir yönetim talebiyle direnişe başladılar.

    Tüten her Kürt ocağını söndürmek amacıyla, Türk ordusu, 1937 yılında Dersim’e karşı savaş ilan etti, çocuk, yaşlı kadın ayrımı yapılmadan on binlerce Kürt katledildi. Kutsal direnişin, cesur önderleri tutuklandı, başta Seyit Rıza olmak üzere, Resık Hüseyin, Yusufan’lı Fındık, Seyit Husen, Kureşan’lı Hasan, Mirza Ali, Deman’lı Hasan, Xarput’ ta kurulan darağaçlarında asıldılar.

    Katliamdan geri kalan halk kitleleri, kafileler halinde, Türkiye’nin değişik bölgelerine sürgün edildi. Sürgünlerin Manisa, Edirne, Balıkesir, Kırklareli gibi şehirlere yerleştirilmesinin amacı; Dersim Kürtlerini kesin bir asimilasyona tabi tutmaktı. Kemalist diktatörlük ellerinin kanıyla kültür emperyalizmini devreye sokarak, başta Dersim olmak üzere diğer bütün köy ve yerleşim birimlerinin, nehir, dağ, taş adlarını dahi değiştirdi.

    Günümüze , 2005 yılına baktığımızda Kemalist diktatörlüğün her politikası gibi, Dersim Kürterine karşı uyguladığı jenosit siyaseti de tozla-buz olmuştur. Başka bir deyimle 67 yıl önce ırkçı ajitasyonlarla, Türk milletini aldatan Cumhuriyetçiler’in yalanları ortaya saçılmıştır. Dersim hadisesi de iddia edildiği gibi tarihin ummanına katılmamış, Kemalist diktatörlüğün gözünde hala bir diken olarak kalmıştır. Dersim ölmemiştir.

    Kutu deresinde, Tujik dağının eteklerinde ve İksor vadisindeki katliamlardan artakalan, acılar içinde büyüyen, yaralı Dersim’in, cesur çocukları, Seyit Rıza’ nın son sözlerini doğrularcasına, her yerde, dimdik ayakta, hak, adalet ve özgürlük için döne döne dövüşmektedir.(Seyit Rıza ’nın Türkler için söylediği son söz’ü ’’Sizin yalan ve hileleriniz ile baş edemedim, bu bana sorun oldu. Karşınızda eğilip, diz çökmedim ya, bu da sizlere sorun olsun ’’ olmuştu.)

    Kürt mazlumlarının, hak, adalet ve özgürlükleri için mücadele eden Seyit Rıza, şehit edildiğinde, cebinde bir saati ve para kesesinden sadece 40 lira çıkmıştı. Türkiye Cumhuriyetini kurucusu olarak anılan M. Kemal öldüğünde, kendi adına sayılamiyacak kadar çok gayrimenkulleri (Ankara’da Atatürk orman çiftliği), Türkiye iş bankasındaki hisseleri, ve külliyatlı menkulleri vardı. Bu güne kadar M.Kemal’in sınırsız mal varlığını, satın aldığı paraların kaynağını sorabilecek cesarette, bir güç çıkmadı.

    Bu gün Kuzeyli Kürtlerin temsilcisi gibi görünen birey ve kurumların putlaştırdığı, A. Öcalan ise İmralı adasından M.Kemale methiyeler dizerek; Kürt halkının hak, adalet,özgürlük için verdiği direnişleri gericilik ve işbirlikçilikle suçluyor. Bunun yerine A.Öcalan, avukatlarına, M.Kemal’in mal varlığını araştırma yada Kürtlerden aldığı ganimetleri kimlere, nerede, nasıl ve neden hediye edildiğini ortaya çıkarma görevi verirse, hem taraftarlarına, hem amcaları Kürtler’e hemde dayıları olan Türkler’e daha yararlı hizmetlerde bulunabilirdi.

    15 Kasım 1937’i Seyit Rıza ve arkadaşlarının, zalim bir rejim önünde baş eğip, diz çökmeden, darağacında asılarak ölümsüzleştikleri gündür. Bu gün, kendilerini Kürt halkının hak, adalet ve özgürlük mücalesine adayan, ölümsüz Dersim şehitlerini saygı ile anarak, dilimizden düşürmemeye ahd ettiğimiz, bir Dersim türküsüyle bitirelim

    Dersim dört dağ içinde, gülü bardağ içinde.
    Dersimi Hak saklasın, bir yarim var içinde.

    Dersim’i sadece Hak değil, yaralı ve onurlu Kürt milleti’de yüreğinin en sıcak yerinde saklıyor.

    Battal Aziz
    9 -11-2005

    Cevap Yaz
  • Kerem Kayar
    Kerem Kayar 20.10.2005 - 19:29

    öykü tadında okunuyor ve şiir.
    Tebrikler
    Kerem Kayar

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 15 tane yorum bulunmakta