Küçük yaşta
yanarak ölen kız kardeşime..
Duvar dibinde ısırğan otları
kavurdu baharını sedasız..
Seni seviyorum Mor Menekşem..
---
Kibrit suyu düştü
Gül basma fistanına
At kuyruğu saçından yün çorabına kadar.
Saçlarında gezinir cehennem
deriye yapışmış naylon ayakkabısıyla.
Taş duvar dibinde firğat ölesiye bağırır
dizlerine vurarak.
Merhemler sürüldü avuç avuç.
Yanık,birinci derece diyor Makaryos`un Zülfükar,
Koca şırıngayı boşalttı ağlayan deriye.
Askerde öğrenmiş iğne vurmayı, öyle diyorlar
acılar tırnaktan tırnaga zonkluyor.
Yanık kokan yastıkta solan gözünden öptüm,
“Koyunun iyasini nasıl çalıpta yedik haa“,
demez olaydım.
Bir şeyler dedi Alfabe de olmayan harflerle.
Otura kaldım Sedir dibine
Ah gülüm, bir dokunsan omzuma
depom, toptan çökecek gözlerime.
Pazar günü damdan düştüydü
Şakağı hala kanlı hala şiş.
Kopup gidecek birazdan falında ki yıldıza
Asma üzümü, kavunu yemeden,
çorak dama Tahranalar sermeden..
Sedirde gözü Tavana yolcu,
baksana çıkını topluyor alel acel
uzun yollar için, kara saçlı kuzun!
Belki daha gelmem diyor
Çiğdemli Pilav, Malak, Bulamaç yemeye..
Ayakları soğuyor sarmalasana yüreğine
ne duruyorsun Anne?
Gözünde feri
sustu hayat,
durdu Dünya..
Nerede bu uğur böcekleri?
Boşa dolanıyor ortada Bahar.
Son emaneti acı suyu, kayıp avucuma düştü.
Kırmızı gözlü çoban
dudağı titreyerek, “Ayhatun, öldü“ dedi.
Dam üstüne çöktü bulutlar
Dagıldı tuz taşları
Yıldırım düştü dambaşı tuvalağına
çıglığını, yazıya saldı Ümmügülsüm..
Erkenden yollara düşen ölüme
Ağıtlar yakıyor Cemalka
Kemanın oldugu her yerde..
Bir varmış, bir yokmuş
Baharda ölüm zorumuş! !
Haydar Metin
Kayıt Tarihi : 8.2.2017 21:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
mekanı cennet olsun kardeşinizin...
ne diyebilirim ki şiir böyle ağlıyorken...
Saygılar şair...
bu şiiri kolum sızım sızım sızlarken okumak daha bir acıttı içimi..
TÜM YORUMLAR (6)