Gönül nasıl şenlenir memleket neşesinden,
Hele bu baharda sen Kızılbel’e gel de gör!..
Uzakta yaşanır mı şu cennet köşesinden?
Hele bu baharda sen Kızılbel’e gel de gör!..
Yüklenince omzuma emaneti, elemi,
Sıcacık kozasına sığındığım tek gemi.
Ruhumu merhem gibi okşayan o meltemi,
Hele bu baharda sen Kızılbel’e gel de gör!..
Renk, melodi harmanı yamaçları, yolları,
Ezo Gelin misâli çiçeklenmiş dalları,
Kapımda miske dönen terütaze gülleri,
Hele bu baharda sen Kızılbel’e gel de gör!..
Kekik, fesleğen kokar anacığımın eli,
Seherde bir başkadır cıvıltısı, bülbülü.
Kuzugöbeği, bambal, gelincikle sümbülü,
Hele bu baharda sen Kızılbel’e gel de gör!..
Göz alır manzarası, öyle bakıp geçilmez,
Baldandır çayı, suyu; lezzetinden içilmez.
Sükunet arıyorsan ferah, paha biçilmez,
Hele bu baharda sen Kızılbel’e gel de gör!..
Süzülür yüreğimden lacivert kelebekler,
Aldırdığı nefesler, ömrüme ömür ekler.
Şiire sığar mıymış bu kadar güzellikler?
Hele bu baharda sen Kızılbel’e gel de gör!..
Kayıt Tarihi : 8.10.2020 02:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
(15/12/2020 tarihinde, Telmih Dergisi'nin “Memleket” konulu 18. sayısında (Kış 2020) yayınlanmıştır; cilt:5, sayı:18, yıl:5; sayfa:19) ***** (İlk yazılış tarihi: 11/03/2013 Pazartesi, 06.46; Suluova, Amasya) (Son tashih zamanı: 14/02/2021, 14:48; Kocasinan, Kayseri) *****

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!