Baharda Şiiri - Salih Şanlı

Salih Şanlı
473

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Baharda

Bugün gezdim dolaştım çiçeklenmiş kırlarda
Tâzelenmiş tabîat bambaşka bir baharda

Baldan tatlı bir dere akıyordu kardan ak
Şirin nârin kuzular meleşirken civarda

Yerden çıkan apak su, cıvıl cıvıl çevresi
Şifâdır içen için hayat var bu pınarda

Söğüt ağaçlarının arkası dümdüz çayır
Ses verir bana gel der bir koruluk kenarda

Her dalında binbir kuş ötüşür muhabbetle
Çam ağacında serçe, gugukçuklar çınarda

Ardıç kuşu öterken uçuşur kırlangıçlar
Üveyikler dem çeker göğe değen köknarda

Dalgalanır kokusu iğde dallarının
Devreyler esen yelle, durur mu bir kararda?

Yamaçları belleri kaplamış papatyalar
Pırıl pırıl bir örtü, beyazlığı yok karda

Tarla kuşları yerde, hüdhüdlerse meşede
Konuk gelmiş leylekler seyran eder yukarda

Yavru kuşlar cıvıldar yuvaları içinde
Rızık arar analar ümitvârca dışarda

Nûrlu bir dağ yükselir tarlaların bağrından
Resim gibi görünür gök renkli bir duvarda

Yapraklar zümrüd zümrüd ışıldar karlı dağda
Göğe el açmış bir dal yeşillenmiş bir yarda

Katar katar turnalar ses verir ufuklardan
Taptâze haberler var görünen her katarda

Güzellikler katbekat ışıl ışıl gökyüzü
Rahmet iner ânbeân hüzün bu dem firarda

Gam devri kaçıp gitmiş gül devrinin şavkından
Zâr etmez artık bülbül şen şakraktır gülzârda

Gülün yanı yöresi nergis, menekşe, sümbül
Renk renk olmaz mı dünya, güneş aşkla doğar da?

Şakâyıklar yanyana inci çiçekleriyle
Gülümser gelincikler boy vermiş çemenzârda

Hoşça bakar nergisler, miskçe kokar sümbüller
Lâleler duâ eder sessizce lâlezârda

Tebessüm eder güneş kuşluk vakti cihâna
Muhabbet nûru balkır lâle-i muattarda

Sevinç doldu içime pür-neş’e bütün varlık
Âlemlere Rahmet’in nûru parlar her varda

Mevlâ’nın rahmetini müjdeledi nice dost
Aynı çağrıyla geldi müjdeciler ardarda

O güzel elçilerin hepsi birer güneştir
Mevlâ’nın Habîbiyle cümlesi iftiharda

Âlemlere Rahmet’tir Mevlânın Son Elçisi
Övülmüştür hem gökte hem yerde, her diyârda

Nebîlerin Hâtemi sultân oldu kullukla
Böyle hüküm ihtişam yok hiç bir hükümdârda

Allâh’a çağıran ses, yükseldikçe yükselir
Şimşekten bir kılıçtır, gâlibtir her nazarda

Hak adâlettir gelen, son bulacaktır zulüm
Yok olur saklansa da en kuvvetli hisarda

Dosdoğru haberlerle geldi insanlık için
Geniş bir yol açtı ki kimse kalmasın darda

Gizli değil apaçık gerçektir anlattığı
Gönüller için her ân hakîkati izharda

Kurtuluşa götüren hakîkatin çağrısı
Güneş gibi parıldar koyduğu her şiarda

Gözlerin aydınlığı, başların tâcıdır o
Dili hakkı söyler, gönlü hep Yüce Yâr’da

Gözde kuldur Mevlâ’ya tertemiz ahlakıyla
Saf altınca sevgisi hâlis her hal ü kârda

Edeb hayâ cevheri, tevâzû’un baştacı
İnci sedefte saklı, o can iffette arda

Candan sever melekler Allâh’ın Habîbini
Kusur etmezler O’na hürmette îtibarda

En yüce yakınlığı ister de ister o dost
Lûtuf niyaz cem olmuş bu samîmî ısrarda

Tek Hakkadır kulluğu tenhâda toplulukta
Mevlâ’dır bir sevdiği gizlide âşikârda

Hamde şükre çağırır Yaradan’a sevgiyle
Yâr’e dönüktür yüzü hiç gözü yok ağyarda

Allâh’ın Sevgilisi her dem anar Mevlâ’yı
Çok kapılar açılır ismini her tekrarda

Ümmetine şefkatle gece gündüz duâda
Secdelerle anar Rabbini leyl ü neharda

Şefkatle ağlar o dost, gözünden yaşlar döker
Candan sevenler için her seherde istiğfarda

Rahmet Elçisidir O, ümitvârım o yüzden
Benden bana ne fayda, gözüm o lûtufkârda

Gül yüzünü bir görsem bahtiyârım ebedî
Nûruyla dolsun içim, coşsun kanım damarda

Cennetedir dâveti, toplar inananları
O en güzel ikramda, o huzur-u dîdarda

Ayrılığın nârına düşüp yanmasın kullar
Nâçar kalmasın kimse telâfisiz zararda

Çağırdığı sevgidir, kurtulur Ona uyan
Kalbinde Onu duyan yanmaz hasretle nârda

Sevginin değerini Allâh’ı seven bilir
Vazgeçmez o sevgiden tâ sonsuza kadar da

Allâh’ın sevdiğidir, O adı güzel mâsum
Üstüne rahmet nimet yağar hadsiz miktarda

Ummanlarca geniştir cömertliği keremi
Hoşça lûtfu gülümser şu okşayan rüzgârda

Sadra şifâdır ıtrı ferah verir her câna
Çağlar bu hoş râyihâ şu âlem-i devvârda

Sevgiyle şen çimenler, incilerle süslenmiş
Sevgiyle coşar gönül, meyli dürr-i şehvârda

Güler kır çiçekleri, çiy düşmüş tâclarına
Altın damlalar gibi hepsi aynı ayarda

Erguvân çiçekleri salkım salkım salınır
Bahtiyârdır gözleri kalmadı intizârda

Kırmızı lâle parlar Son Elçinin şavkıyla
O lâ’lden al rengine hayran olur gülnâr da

Yâdederken lâleler o Vefakâr Elçiyi
Hiç tereddüd göstermez vefâsını ikrarda

Karanfiller süsenler, yâseminler çiğdemler
Misk ü amberler saçar, gülşen-i nûr-nisarda

Firûze renkli göğü sarar bir tatlı nefes
Ebedî hayat vardır bu lâtif bergüzârda

En güzel kokularla eser tatlı rüzgârlar
Son Elçinin sevgisi yayılır ilkbaharda

Salih Şanlı
Kayıt Tarihi : 2.5.2017 15:59:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Salih Şanlı