Şakayıklar yamaçları benzetirse gülşene
Soğuk bir kaya dibinde bir top kardan ne çıkar
Andelip konmaz dalına melce olmaz düşene
Komşusu gül olmayınca yalnız hardan ne çıkar
Bahar gelir bahar elbet
Mamur olur bu har elbet
Gece nice karanlıksa
Akıbeti nehar elbet
Sayfalarında yer almak tarih kitaplarının
Hangi şerefi bahşeder şehrini yakanlara
Mecnunla yoldaş olarak çölün mehtaplarının
Efsânesinde söylenmek can katmaz mı canlara
Kavli güzel hâli güzel
Sevdânın melâli güzel
İskender'in destanından
Leylâ'nın masalı güzel
Nasıl işlerse işlesin Azer'in atelyesi
Kahraman oğullar için ay güman güneş güman
Arşa mı çıkar sanki ateşin velvelesi
Gelincikler mürüvvetin gösterirler her zaman
Güldür artık güldür artık
Hem bülbül hem güldür artık
Yola çıkılmaya görsün
Ateş de bir güldür artık
Ehramlar yükselebilir riyâ alkışlarından
Bir sandık iner ırmağa yolunu kendi bulur
Senin gözlerinden gülüm senin bakışlarından
Ağar mübarek bulutlar nisan yağmuru olur
Dağ konuşur dağlar susar
Rüzgâr döner rüzgâr eser
Derya aynı derya ama
Hem yol verir hem yol keser.
Kendileri ağıt yakıp siz dövünün diyenler
Beşikteki sabi ile konuşmayı bilir mi
Biz yiyelim biz içelim siz avunun diyenler
Göklerdeki armağana acep ortak olur mu
Haşeredek o cevap kalır
Altın erir kitap kalır
Bir kısmı burda görülür
Öteye de hesap kalır
Bir incecik yağmur başlar dağları lerzân eyler
Bir yetim başı okşanır mağrur kentin birinde
Atlar sürülür ummana gurbeti vatan eyler
Nice nice Medyenlerin yeller eser yerinde
Bahar gelir bahar elbet
Mamur olur bu har elbet
Gece nice karanlıksa
Akıbeti nehar elbet
Kayıt Tarihi : 25.9.2001 01:28:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!