Yılmaz bekçisiydim aşk şehrinin.
İnceden yağan yağmurda elinde
kırmızı şemsiyen
adımların uzak şehrin girdabına dogru.
Kararlı uzun bir yürüyüş bu
geleceğin gizemli yolları arasından geçerek,
kendi geçmişini ayakların altında ezen,
geleceğini arayan adımlarla dolu.
Göz yaşları mı ıslatır
yoksa yağmur damlalarımı siler anıları.
Kaderin tozlu rafları arasında bir anı kalmadan
bahar temizliği zamanı.
Mevsimlerin solgun yüzleri üzerimizde
düş kapanı.
Tut ellerimden
sürüklenmeme aldırma. Çıkalım
bu zamanın arsız küpünden. Ama ne olur ne olmaz sihirli ellerini çekme üzerimden
boşluğuna düşerim.
Ahımı alma dokunur,
dokunmasada ellerim sana.
Dokunuşun eksik yanımı tamamlar dualar
hep seninle.
Gözlerim uzak ufuklarda saklı, bekleyişindeyim
eyyy kiraz dudaklı.
Gülüşünle aydınlanacak gecelerin özlemi ,
soğuk gecelerde
sarılıp ısındığım hayallerin son bulacak.
Artık hayal değil
yaşamak zamanı.
Kayıt Tarihi : 26.3.2020 01:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!