Bu bahar başka bahar, gökteki yıldız değil
Eğil ki burgulansın dileklerim içinde
Ara dur kehaneti nerde nasıl niçin de
1
Ellerinde kan buldu gözlerine koşanlar
Yalnızlık civarında onsuzluğu aşanlar
Baktılar tablosuna yeşil gözlü fidenin
Bir bahara açıldı gözleri, görmeyenin
Oranın şairleri gün içip kararırlar
Işıksız her lambada ölüp diden baharlar
Cüceler sofrasında ecza olup beklerken
Şairin izlerinden bir mısra dile gelip
Diz çöküp karşısına ve yüzüne eğilip
Bir dizenin dillenmesi tekin değildir ama
Ver elini gidelim çok az kaldı bahara
2
Bu bahar başka bahar, gayrısı mümkün değil
Eğilse dizleri diz boyu kara yakın
Sakınsa izlerimden bularak çaresini
Gönlümden damıtarak zaman usaresini
Buluverse Bilal’ın kayıp gümüş sesini
Her sabah şakağımdan dürtüp beni kaldırsa
İçimde onun eli ve dışımda o varsa
Çürümeye başlarsa vücudumun her yanı
Bir Eyüp sabrı nedir diye gelip soranı
Yollarım kollarına gayrısı mümkün değil.
Bivefa uykusundan uyanarak sen eğil
Eğil ki burgulansın dileklerim içinde
Ara dur kehaneti nerde, nasıl, niçinde
3
Bu bahar başka bahar inkâr-ı ziyan değil
Bulutsuz bir gecede baktım da gözlerine
Gümüşten değer biçip tutulup sözlerine
Gezerken deryaların derininde bu akşam
O mavnada uyurken bana manada yaşam
Zerk edilmiş bir kere nettim kurtulamadım
Öyle bir eğildim ki daha doğrulamadım.
4
Ondan kalan akise ve şuyuna buyuna
Kat beni bahar görmüş bir kuyunun suyuna
Yusuf gibi beklerken kuyuda kaderimi
Balıklara benzetip odundan küllerimi
Hint fakiri edası ve Nil’in sızısıyla
Hicredip gelerek oğluyla, karısıyla
Görmek için baharı, su kuyuya dolmadı
Öyle bir eğildi ki daha doğrulamadı
Ne görmek istediysem o kuyunun içinde
Tırnaklar kemirdim ben, nerde nasıl, niçin de.
Kayıt Tarihi : 17.10.2008 12:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)