Gün doğmuş olmalı çoktan...
O zaman; gecenin karanlığı ile vedalaşmalı,
Yavaştan...
Sana çoktan doğdu gün; bahar sabahında yürümektesin...
Çalılıklar arasından bir kedi gülümser sana; günaydın der gibi...
Bende yürümeliyim bahar sabahında...
Yürürken;
Belki müzik dinler, Serçe kuşunun aşkı için çırpınışını seyreder,
Belki de denk gelirse;
Papatya yapraklarını;
Çift sayabilecek şekilde hafızama hapsederim...
Erik ağacına;
Baharlık kıyafetin çok yakışmış der,
İltifat ederim...
Bilirsin menekşe çok narin bir çiçektir,
Onu kırmaksızın severim...
Ve
Seninle vedalaşırım içimdeki hazan yürüyüşünde
Senin aheste yürüyüşüne; bahar güneşi gibi neşeler girmeli...
Bahar sabahındaki yürüyüşünün sonunda ;
Portakal suyun köşedeki can'ın büfede,
Taze taze can bardaktan...
Kayıt Tarihi : 15.7.2022 22:43:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Nuh Karaaslan](https://www.antoloji.com/i/siir/2022/07/15/bahar-sabahi-11.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!