Ben! ..
Zamansız çıktım karşına,
Yıllar var ki birşeyler ölüyor içimde
Sen! ..
Düşe, kalka gelmişsin bu yaşına
Yıldızların simsiyah kesildiği gökyüzünü
Bana bırakıyorsun,
Yüreğimden eksildikçe ömrüme eklenen acını
Acımadan bana bırakıyorsun,
Uzanıp öpüyorsun 'Ayrılığın' gözlerinden
Susarak gidiyorsun.
Bir anne isyan ediyor,
An-sızlıyor, zaman duruyor.
Bir anne toprağı kucaklıyor,
Gözünde yaş donuyor.
Bir anne feryat ediyor,
‘Gül’ diyemiyorum adına,
Ay alev alev yanarken,
Lapa lapa yıldızlar yağarken gökten,
Hoş tutmayacak yüreğini hiç bir sevda,
Benim gözyaşlarım bu sevda için akarken! ..
Yokluğuna sarılmayı öğrenmişken,
Sana ömrümü bırakıyorum,
Son mumu ve sigarayı bitirdim
Karanlık kuytu duvarlar arasında
Bir tek dost aradı, nemli gözlerim
Şu koskoca İstanbul'da
Bir şeyler sürüp gitmekte sinsice
Kaçıyorum sana dair herşeyden,
Biniyorum vapura, vapurun güvertesi soğuk
Yavaş yavaş uzaklaşıyorum: gözden kayboluyor İstanbul
Seni İstanbul'un keşmekeş sokaklarında bırakıyorum
Kaçıyorum sana dair herşeyden,
Biniyorum uçağa, uçağın kolidoru soğuk
Düşler Sokağı, Hayal Kahvesi
Severim buraları
Hasterin, demli çayı
Yudumluyorum, gözlerim yaşlı.
İmansız Adam sokağı,
Oralarda bir kafe,
Bir mızrabın ucuna sürülmüş kan gibi,
Bir duvarın çatlaklarından süzülen güneş,
Bir umut, bir an, bir ölüm
Gönderilmemiş adsız mektuplar,
Yasaklanmış türkülerim,
Değil mi: bu sevda, bu yürekte! ..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!