Bu ne soğuk, ne fırtına.
Üşüyorum, kaskatı kesildi dallarım, yapraklarım.
Ilık esen bir rüzgar, güneşti beklediğim,
Sarp kayalıklara tutunurken ince köklerim.
Ağaç ve toprak kurtlarının eşkiyalığında,
Yine bir geceyi geçirmek üzere bedenim çığlık çığlığa.
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.