Bu kaçıncı bahar vuslata gebe kalmış
Farkına varamadım balam havalar ısınmış
Günleri sayarken aylar ıskalanmış
Badem ağaçları boylu boyunca çiçeğe boyanmış
Sorarsın hangi demdesin diye,anlatayım
Bir yanım kışa dönük titrer
Öte yanıma cemre düşmüş yanarım
Hangi mevsimindeyim ömrün, ben dahi sorarım.
Fanilerin adı başka, nefislerin sıfatı aynı
Ahh bilirmisin nerede bu insanların farkı
Söyleyeyim, kimi ararken baharda gençliğini,
Kimi de tez elden özler ihtiyarlığını.
Gün geldi,mahçup, sevmeyi denedim
An geldi sevildim,ya da öyle zannettim
Dediler ki senin adın mahbub
Sevindim çocukça, zinhar şımarmadım
Olmadı, bazen yar terk eyledi, mahzun
Bazende terk-i yar eylendi, malum
Gayri bilinmez nereye düşer yolum
Nasipsizliğimize dahi eyvallah..
Hülasa, ey fikrimin ince sızısı;
Yok ehemmiyeti hazanın yahut baharın,
Zemheriyi bahar bellemişiz, ötesi ne ki
Kışındayız akan zamanın, yaz bu illere gelir mi?
Dağların karı erimiş varmola ehemmiyeti?
Saçımızda kar düşmüş hanidir, erir mi?
Geceler uzun, ne mümkün ısıtmak titrek teni
Alnımdaki çizgilerin manası nedir, bilinir mi?
Derunumdaki sancıya derman olmadıkça
Canan sinemi yol bilip gelmedikçe
De bana badem ağacı çiçeğe durmuş, kime ne?
Bu bahar da gelsin bakalım, ya geçince?
Kayıt Tarihi : 13.3.2007 09:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)