BAHAR GELİNCE
Eridi dağların karı şimdi
Eriyen karların suyu
Dağlardan taşlardan yürüdü
Daha çatağa ulaşmadan
San ki gönlüme yürüdü
Bademler, erikler ve zerdaliler çiçek şimdi
Çiğdem menekşeler dağları taşlar bürüdü
Kokusu sanki burnuma düştü
İçimdeki hasretlik bir bilseniz
Nasılda büyüdükçe büyüdü
Yazıda ekinler çıkmıştır şimdi
Yemyeşildir tarlalar
Ekinler rüzgârın önünde
Nasılda dalgalanırlar
Kaşa çıkıp bakması ne güzeldir şimdi
Yaylamızı da çayır çimen bürüdü
Derelerden çağıldayan su
Ulu çam ağaçlarının sesi ile
Doğa türküsünü söyler şimdi
Akşam olunca koyun kuzular kaştan aşar
Kuzular ağılı açınca nasıl da analarına koşar
Analar bacılar koyunlarını sağar
Analarının kuzularının hasreti biter
Analarıyla beraber ne güzel de yatar
Gurbette hasretler bitmez
Sıla uzakta,
Ana sonsuzlukta,
Elinden bir şey gelmez
Kader böyleymiş der, kadere küser
Bir kor düşer yüreğine
Yakar da yakar
Bir Ah! Bir Off.. Çeker
Sebebini kimseler bilmez
HALİL AYDIN (Sizden biri)
Halil AydınKayıt Tarihi : 8.11.2015 18:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!