mallar cennetine girerken bir gun
cart kartima curt taksit yaptirdim
bir isiklara baktim
sonra kendime ve vitrindeki mankenlere
markalar bilmez ki
sayıları 7 yi bulmuştu son zamanlarda
1 yorgun,2 uykusuz,5 bölü 3 bayağı kesir
4 koldan saldırılan
6 desen 7 ye kaç kaldı
sayısal değerleri kadar doğaldı korkular
Kopkoyu bir sarı bulut çöküyor bugün şehre
Güneşin kirpiklerinde toz zerrecikleri
Bak ki çocukların karınları rüzgârla dolmuş
Dişliler çürük, dişliler laçka
Düş kurabilmek için merhamete susamış
tiksindiricileştirilmişti bataklıkta boğulurken
haykırmaya çalışanlar
oysaki ne zordu sağır ve dilsiz olmayana
anlatmak derdini
bir yüksek gerilim hattında
voltajların eline bıraktım kendimi
Bir sineğin son kanat çırpınışlarının
Sesi duyuluyor bu kuru gürültüde
Bacaklarında derman yok artık
Gövdesinde toplu bir iğne
Kim bilir belki gözleri açık gidecek
Bodoslama daldım sığ denizlere
Ruhumun boyundan aşağısı felç şimdi
Bitkisel bir hayatın dallarında
Fotosentez yaparken yapraklarım
Köklerimi topraktan ayırdım
İlk değildi çektiğim baş sancıları
içinden gelip geçtiğimin şehri
ne yalnızlıklar yaşattın bana çaktırmadan
köprüsünün altında dünyalar dönerdi
ne küfürler savrulurdu döner kokulu duraklarından
içimden parçalar bıraktığımın şehri
çok, daha çok ve hiç oluyordum
uzunumsu kısa yolların sonunda
dudaklarım susmuşluktan birbirine yapışmış
bıçaklar sözlerin kemiğine dayanmakta
birçok kez geçiyordum içinden
boyutlararası yolculuklarımda
kaçla kaça böldünüz ki kendinizi
sıfır kaldı ortada
kayıtsız bıraktınız beyinleri
boklu dere beyliklerinin akıntılarına
ne çok sever oldunuz
çatlak seslerle konuşmayı
ötekileştirdiklerimizden misiniz?
memnun olduk alnımızın kiriyle tanıştığımıza
takatukacılar salınarak gezebilir sokaklarımızda
ama siz iyi kontrol edin kilitlerinizi
ötekileştirdiklerimizden misiniz?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!