Bahar Bayramında ki Sevgilim

Mustafa Toga
1958 Kadirli doğumlu / Türkçe Öğretmeni
76

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Bahar Bayramında ki Sevgilim

Odamdayım.
Dört dörtlük bekâr odası.
Henüz kadın eli değmemiş,
Bu güne kadar iffetini korumuş, namuslu bir bekâr odası.
Bir elimde saz, bir elimde biram, pencereden dışarı bakıyorum.
Beyaz peynirim, dilimlenmiş domatesim var, biraz da Russalatası olsa! diyorum.
Alamıyorum…!
Cep delik cepken delik, bu günlerde beş parasızım
Boşver çakır gözlüm böylesi daha iyi, diyorum.
Çünkü seni düşünüyor seni yaşıyorum.
Kadehime seni doldurmuşum, seni içiyorum yudum yudum.
Duvarlarımı seninle süsledim. Ekmeğim, suyum kara sevdam oldun...!
Biliyor musun?
Dün, sinemaya gittim yine. Perdede sen vardın. Başrol oyuncusu Türkan’mış, Filiz’miş umurumda değil.
Ben senden başkasını görmedim.

Sürme gözlüm. Tatlı dillim.
Bugün 1 Mayıs
Bahar bayramı.
Çift çift dolaşıyor canlılar. Sevgililer göz göze, diz dize oturuyor parklarda
Bense;
Seni arıyorum papatyalar arasında. Taşlara, kuşlara, ağaçlara soruyorum.
‘ Görmedik ’ diyorlar ‘ gizemli sevgilini ’
Görmedik.
Bahçedeki güllere, nergizlere ovadaki kırçiçeklerine soruyorum
Hayır...! diyorlar.
‘ Sen dök gözyaşlarını,’ diyorum kendi kendime.
Doldur kan çanaklarını
Bu baharda da gelmeyen sevgiline sun.

Güneş yükselmekte, öğle vakti. Hava soğukla ılıman karışımı,
Gökkuşağı açmış rengârenk dağlara.
Adresini şaşırmış nisan ayından kalma bir küme bulut geçiyor üzerimden,
Kopuyor takvim yaprakları tek tek ilkbahardan.
Ellerinde flamalar, kan kırmızı bayrakları sallayarak
1 Mayısta işsiz işçiler Taksim meydanına yürüyor,
Hepsi bir ağızdan, hepsi bir ağız gibi, haykırıyor.
Güney illerinde ise, kızlı oğlanlı kalabalık,
Çimler arasında halay çekip, türkü söylüyor.

Renk renk açmış çiçekler, yeşillenen yapraklarıyla ağaçlar
Ayrı bir neşeli bugün nedense
Mis gibi kokular salıyorlar doğaya. Belli ki onlarda baharı kutluyor.
O da nesi…! ?
Bir gelincik, hemde boynu bükük benim gibi. Orada tek başına.
Yavaşça yaklaşıyorum yanına ve ses tonumun en ince perdesiyle
‘ Gördün mü onu? ‘ diye fısıldıyorum.
Boynunu daha da büküyor. Gözlerinde iki damla yaş.
İncitmeden gözlerime bakıyor
‘ Hayır, görmedim ’ diyor. Bir müddet susuyor, sonra ‘ Evet, gördüm ’ diyor.
Başını öne eğerek, gözlerini gözlerimden kaçırıyor.
‘ Senden çok uzakta, piknik yapıyor,
Kahkaha patlatıp göbek atıyor,
Yanında da erkek arkadaşı…
Ya sen,
Onun aklının ucundan dahi geçmiyorsun,
Kaderine yan,’ diyor.
O an sanki başımdan kaynar sular dökülüyor
‘ Defol…! Göz bebeklerimden ’ diyorum.
Sen aşktan ne anlarsın, Ne bilirsin sevmeyi
Çık benliğimden, çık kalbimden
Prangalara vuracağım sevgini
‘ Git ’ hiç bir ortak bağımız kalmadı artık,
‘ Git ’ yelken açtığın yeni sevgiline.
Anlamak istemiyorum seni, düşünmek de…
Düş bağrımdan, diyorum.
Hür olmak istiyorum göçmen kuşlar gibi.
Baharda gelen leylekler, ev saçaklarına çamurdan yuva yapan kırlangıçlar gibi
Çiçekten çiçeğe konmak istiyorum kelebekler, arılarla birlikte.

Bir daha karşılaştığımızda;
Sakın ha… ümit verme bana, diyorum.
Gün bitti, akşam oldu hâlâ sen yoksun, kaypak sevgilim
Uzaklaştın, gittin.
Bu kaçıncı,
Baharımı zehir ettin.

Ceyhan/ADANA/1974

www.togamedya.tr.gg

Mustafa Toga
Kayıt Tarihi : 17.12.2006 23:05:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mustafa Toga