KANDİLSİN
Bir gemiydim ben senin eteklerinde yüzen
O rıhtımda karaya oturmuş
Sığınağına müptelayken koyveren kendini deryasından
Bir kocakarı edasıyla bir köşesine yaslanan
O kılçıksız balık gibi yuttuğum mazinin kadehsiz sofrasından
KIYAMET
Kıyamet gözlerinde kopar gönlün kıyama durunca
Tutunur kalır aklım kirpiklerinin ucunda
Sonra oturup dudağının ıssız kenarına
Görürüm gülüşüne sakladığın cenneti burcunda
NASIL BULAYIM?
Ne vakittir geçti tabir oldun rüyama
Bilmedim kim idi varılacak o koca
Sen mi geç kaldin ben mi erken ola
Söyle şimdi nasıl bulayım ben seni?
SENİNLE ÖĞRENDİM
Hiç çocuk olmamışım ben
Hiç büyümemişim sanki
Başımı alıp gitmemişim uzaklara
Çamura batmamış ayaklarım yarı balçık sokaklarda
SENSİN
Yüzünde bir ışık var diyorlar
Keşke diyorum aydınlığa muhtaç yolum
Düşerim kırılır kanadım kolum
Bilmezler ki aydınlığım sensin
SONRA ANLADIM
Ben sana uğramak niyetiyle çıkardım yollara
Meğer kaldığım da vardığım da senmişsin
Sadece kendime bakıp çıkıyormuşum o kapılardan.
Aradım bulamadım varlığımı
Yokluğunda kaybolduğumu anladım
TARİFİ YOK
Anlat desen anlatamam
Tarifi yok...sebepsiz..
Ne bir varlığın halisin bilinen
Ne bir benzerisin bir şeyin şeklen
ÇAĞIR BENİ
Bilmezdim ki seni aramış her yaşım,
Nereye kaçsam yine sana varmışım,
Sana gönül yapmak için yıkılmışım,
Sen, her günün en güzel saati,
Sen, gecenin süsleyen yıldızların cevheri,
Sen o güzel denizlerin sahili...
Sen, yaşanmış mevsimlerin bana en sıcak geleni,
Yollarımı süsleyen hayallerin içinde gülümseyen en sevgili...
Kadın'ı Bil
Sen kendinden önce kadını bil,
Kadını bil ki toprağı bilesin.
Özün topraktır, onun koynunda nasıl doğduğunu bil;
Seni ilk kucaklayanın kim olduğunu,
İlk neyle doyduğunu, ağladığında nasıl sustuğunu bil.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!