Ellerimde bahar cicekleri gelsem yanina
Sen uykudan uyansan
Gozlerin mahmur yuzunde yastik izi
Usulca yanina sokulsam
Tum hastaliklarin ve acilarin geride birakildigi
Bu 30 Mayis sabahina
Anlatma sırası tam sana geldiğinde
Sızıp kalan ahbaplar ya da geceyi yarı yolda bırakan aşıklar
Tekilanin, mumların ve müziğin gücüne inanmayanlar
arasından çıkmamış mıydı
EM ES EN gülücükleri kadar da yapmacıktı
Aşk,
Seni ne kadar sevdiğimi hiç bilme
Sen kirlet, ben aşklarını yıkayıp
Kaldırayım raflara özenle
İsmimi yüzüncü kez unuttuğunda
Bıkmadan yeniden fısıldayayım kulağına
Seni düşlemek
Özgürlüğü keşfetmektir
İki teker keyfi gibi değil bu
Her yeni güne ayrı bir heyecanla başlamak
Yeni bir tutkuyla.
Seni düşlemek,
Şimdi sen beni bırakıp başka bir şehre gidiyorsundur
Uçağın inmek üzeredir.
Aklında yapılması gereken yüzlerce iş
Uykusuz ve yorgunsundur
Senin uğruna akan gözyaşlarından
Kahve köşelerinde
Ben seni yıllardan beri tanıyorum.
En sevdiğin yemeği, en sevdiğin filmi, en sevdiğin rengi
Ezbere bildiğin şiirleri, yarım kalmış işlerini
Çarşaflarının rengini biliyorum.
Bir süre birlikte yaşamışız bir yerlerde.
Ben kırmızılıklar içinde kaybolurken müzik eşliğinde
Sana teşekkür ettim o akşam defalarca
Tuvaletlerin bu kadar guzel koktuğunu bilmezdim
Tanımadığın birinden sevgili dokunuşları çalmak
Bir dostla gözgöze gelip gülümsemek arada
O da mutlu mu benim kadar
Bugün İstanbul tadındayım
Bahar dallarım açmış, bahar kokmaktayım
Erguvan zamanıyla birlikte
Ayrılıkları sevmezsin
Keza bu kısa gidiş gelişleri de
Elinde küçük siyah valizin
Yarım kalan pazarlarımız içinde.
Haftasonundan kalan birkaç bakışın özenle seçtiğim
Birkaç damla gozyaşına sarmalayıp
Beni sevmeyi bıraktığını
Kanadı kırık bir martı düştüğünde anladım bahçeme
Biliyorum
Cebine koyduğum martıydı kaçıp gelen
Şimdi kanadı kırık
Benim acım kadar acısı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!