Bir engellinin telefon kabinine hayranlığı gibiyim.
Ahizeyi kaldırma cesareti bulamayıp kapalı bir telefonun tuşlarıyla oynuyorum.
Bilmediğim bir şehrin tüm sokaklarında korkusuzca dolaşıyorum.
Sana gelmeye gücüm yetmiyor,
seni gösteren tabelaları yüreğimin üst geçitlerinden solluyorum
Islak kaygan gecelerde tutunamıyorum.
Soğuk kış gecesinde uçmaz ki kelebekler.
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta