(Gördük ki okur girmedi, o halde aşçıbaşı sahnenin solundan girer ve -rütbesi sökülmüş kaç gezegeni olur insanın Plüton dan başka? - Der.)
Hayattan piyade bir veremli sanki sakalına hiç asfalt
Kaç megafon hırıldar mütemadiyen bulaşmamış gibi göğsüne
Al bu ölümü zimmetine geçir!
Al bu ölümü zimmetine geçir!
Doğruluyorum bir şeyi değil yataktan
Kalkıyorum gibi bir uçak değil ki tren
Garları ile gardropları üst üste
Anlamaya çalışarak sonraki zamandan.
Anlamaya çalışarak soğuğu ve buz patenini
Farz et ki kafa sallıyorum.
Kadiri kafası de, parkinson de
Alkol yoksunluğu de
De ki Kofana kafası yada dur!
Farz etki sallıyorum kafa
Benim düpedüz doğduğum semtten tren geçiyordu.
Hat boyunca incir ağaçları ve dalları
Mavi bir gök altında top yekün
Galip gelmiş bir dervişi zikreder gibi
Savruluyordu.
Geçiyorum bu yüzden anlamı bırakıp
Seyreltilmiş bir akıl ile yükünü atmış
Mavisi uçmuş yeşili gelmiş epeydir oralı
Bir havuz görüntüsüne sığınarak.
Tedirgin bir intihar tanıyorum
İddiasından vazgeçip gelmiş
Şaşkın, acemi, biraz da alıngan
Düşün ki
Yine de sen güldükçe parıldayan.
Sırf bu cümleyi duymak için
Üstümüzden uçak geçsin.
Anlam mı, bırakalım o da gitsin
Yarım kalmış bir mavi mesela
Mavi ne güzel renk değil mi
Matbaa ile mürekkep birbirine girsin.
Fakat işte bir tespihi çeker gibi çekilirken kendimden
Veresiyeye açık ve elbette özenle seçilmiş
Penceresinden tren geçen oteller
Sadık müşterileri ile kubbeye bakıp
Bakıp bakıp gülümserler.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!