Bağlar Sokağı'nın Hikâyesi

Günlerden 18 şubat, sabah!
İlk cemrenin düşmesine iki gün var daha
Çoktaan okunmuş sabah ezanı
Sağım-solum beton yığını
Sağım-solum apartman
Sağım-solum
Apartmanlar arasında sıkışıp kalmış
bastonlu nineme benzeyen
tek ve çift katlı evlerle ilgili bir yığın hatıram
İşte buğday, mısır,çavdar tarlaları
İşte dalları çağla dolu badem ağaçları
İşte ,
asmalarından çeşit çeşit üzümler sarkan
................................................üzüm bağları
İşte otlar içinde dolaşan hayvanlar:
.............kablumbağalar, tavşanlar, yılanlar
Ve elektrik fabrikasının
uzun bacasından çıkan kara dumanlar
İşte, karşı köşede
Hüsnü ve Hulki Beceren Amcaların Evleri
Diğer köşede mütevazi bakkal dükkanında
ekmek-yağ-şeker-tuz satan Sulhi Amca'nın
...............................................çiçekli bahçesi
Yanında elektrikçi Halit Ağbi
Ve işte
üstünde "Bağlar Sokak" yazan elektrik direği
İşte
taksici Ahmetler'in çift katlı evlerinin önündeki
dut ağacı üstünde cıvıl cıvıl bahar serçeleri
Kapı önünü süpüren Altıntaşlı Saadet Abla'ya
.........................eski türküleri söylüyorlar gibi
Az daha ilerde,
......................sokak bekçisi gibi köşeyi tutup
zar-zor ayakta durmaya çalışan
....................................................dede örneği
Kadıköy'lü Salim ve Ahmet Kurnaz Amcaların
..................çift katlı- yirmi basamaklı taş evleri
Yanında, dökülmüş sıvalarıyla
"Gençliğimde görmeliydin sen beni"
..............................................der gibi bakınan
bakkal Mustafa Ağbi'nin
bu sokağa taşıdığı köydeki geniş bahçeli evi !
Diğer yolda
Cumhuriyetin ilk yıllarında
tek katlı,kırmızı kiremitli bahçeli evlerde
hayata tutunmaya çalışan
Ama şimdi, kendilerini
apartmanlar içine hapseden
.........................................bu sokağın yerlileri
Tufanlar, Akyollar, İşçimenler,Yetimler,
Çeliktuğlar, Özkanlar, Yıldırımlar ve diğerleri
Ve bu sokağın yürekleri sevgi dolu,
...........................................çalışkan anneleri ;
Şahver Hanım Teyze,Hidayet Nine,
............................Nevzat Abla,Sabahat Abla
İşe giden eşlerini uğurluyorlar kapıda
İşte altı çocuklu Zehra Abla;
cacaladan kilim dokur
..............................kilim dokuma tezgahında
ve kuyudan kovayla çektiği suyu
......leğene boşaltıyor büyük gelini Fety'abla
Kısaca,
bunlara benzeyen daha nice anı,
sabah sabah
.....................beynimde zamanı kovalamakta
Ama sanmayın ki zaman,
kağnı arabası gibi ağır akmakta
Kim bilir şimdiye kadar
............................kaç cemre düştü buralara
Şu an havada çığlık atıyor martılar
Çığlık çığlığa kanat çırpıyor kargalar
Hızlı adımlarla işlerine gidiyor insanlar
Sırtlarındaki çantalarında
.............................. ....umut taşıyor çocuklar
Tümü,
"Daha güzel günler göreceğiz "
.............................der gibi koşuşturmaktalar
Ve uzun servi ağacının arkasından gülümseyen
..................Yörüker Cami'nin uzun minaresi
Bana bir bir şeyler soruyor gibi!
-Buraları böyle miydi Ali Ağbi?
-Elbet böyle değildi, diyorum, çınarlı cami!
Elbet te böyle değildi!
Yukarda anlattığım gibiydi
Fabrika Sokak'la el ele tutuşan
.............................Bağlar Sokağı'nın cemâli