bağışlanmış bir geceyi arzediyorum
“çarşı pazar gezdirdiğim ruhumla
geceye ve ışığa gittiğim
bir mahle de
gözlerine
girdim yüreğine
sevgili”
kendime sabrettiğim bir aşkı yaşıyorum
her şey çoğalıyor odamda
kalbim bir fanusta masanın üzerinde
masanın ayaklarında yok denge
sendeleyip duruyor dünya
kalbimi tutuyorum sevgilinin elleriyle
devrildi derken masa üzerinde kalbim
ah kalbim sevgilinin ellerinde
tutunuyor hayata
sevgilimin sevgilisiyim
işte budur boynuma astığım yafta
işte bu kayda geçirdiğim mana
bir de eylül icat olundu masada
masada denge gibi bir ağırlıkla
eylül
kalbimden tutup hayata çeken
kayda değer bu hayalle
bir sevgili daha oldu
eylül bende biriken
masada konuşulan ve hep masaya mahkum
sevgilinin benden aldığı özlem
eylül bir şiir
dirilecek yarın
şimdi gecenin içi
önce naz sonra haz
bir niyaz aşka katılan gözlerinden sonra
dudakta ateşlenen
yıldızlar şahit olmak için bize bakarken
ben şiirle sataşıyorum geceye
şiirle seviyorum
gece bitecek diye sevgiliyi
nefesinden aldığım
bir şiir tadı var dudaklarımda
öpüyor acıtan dişleriyle
aşkı sorarak
ürperten bir bekleyiş
öncesinde
aşka davet fısıltı
sevgilinin dudaklarına gelen
ve sokak lambaları eşliğinde
gölgeleri çiğneyerek gölge gibi süzülen meleğin
gelişi kalbe
gelişin
sımsıcak ellerinle
saçlarında savurduğun bir hayat
gözlerinden bıraktığın aşk dolu bakışlar
dünyayı kendi ekseni etrafında döndüren
benim başımı döndüren aşk dolu bakışlar
ve geceyi sisleyen karanlık
teninde haykıran beyazı gösteriyor
terennüm ederken aşkın ellerine
göğüslerin
ne çok eylül
ve sen sana yazdığım aşk mektuplarını saklıyorsun
eylülü sakladığın yerde
biliyorum
sevgili bağışlanmış bir aşka giden
sen ve ben varız bu dünya da
sen ve ben aşka çoğalan iki yolcuyuz
bağışlanmış bu gecede
günahsız ve çok masum
bu aşkın mimarıyız
7 ekim 2005
Mustafa Nihat AğacıkoğluKayıt Tarihi : 1.1.2006 15:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!