Bağıntı 3 Şiiri - Bayram Kaya

Bayram Kaya
2924

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Bağıntı 3

Toplumsal gelişmeyi; toplumsal üretimi ve toplumsal yararın dinamizmine değin girişir olan manzumeleri içermeyen; ve yine toplumsal bölüşüm ve toplumsa refahı ve toplumsa kullanımdı yarar destekleri olmayan değişebilirlikler; toplumsal demokrasi kapsamında değildir.

Bu hali ile pulural olan toplumsa katılımlı düşünmelerin ortaya konmasıyla olan talepleri, anlayışla değerlendirmedirler. Demokrasi (güce, otoriteye karşı) , bir talep oluşturulması ile başlar. Ve talebin zorunlulukla kaale alınması (yasal kayıt) ile süreçleşir. Süreç diyalektik oluşla, taraflarının, ortalama çevresindeki bir noktalar kümesi uzlaşılarıyla; aşılmasıdır.

Çoğulcu uzlaşı olmayan kimi olgunlaşmamış konular da, gelecekte geçici anlarıyla sosyal yaşamın, öznel belleğidirler. Her iki yapı içinde kendilik gelişme ile nicelenişler, gelecek içindeki sosyal ve toplumsal çevrenin gereklerine denk düşer olacaktır.

Örneğin; geçmişte mekaniğe ve buhar gücüne ilişkin tartışılan ve uzlaşılamayan konular, toplumun daha çok üretim yapma ve ürünü hızla nakletme ihtiyacına denk düşüşle ve bu alanda kullanılması ile uzlaşı sağlanmış ve aşılmıştır. Artık mekanik ve buhar gücü bu temel üzerinde eski tartışılmasına göre öngörülemeyen bambaşka ahlaki ve üretimse sorunlarla tartışılır olmuştur.

Yani kendilik gelişme ile nicelenişler, gelecek içindeki sosyal ve toplumsal çevrenin gereklerine denk düşer olacaktır. Bu rast gele çatışmacı öncü bilgiler, ilerideki ihtiyaçların gerektirmesi ile bağıntılanıp; toplum içinde sanayide ve ulaşımda kullanışla; seçilir malzeme olacaklarıyla, ortamda bulunurlar.

Ortamda bulunan bu kırıklı ve dallanan oluşmalar, şimdilik uzlaşılmazdır, Geleceğin de tam isabetle denk düşer bulacağı dalgalanımıdırlar. Yeni şartları içinde belirecek sorunlara, bu uzlaşılamayan ve olgunlaşmamış malzemeler; seçilim olabilecekle yen devinimlerin belirmesine de gidecek olan serbestliktirler (rastlantıdırlar) . Bunun zıttıda olasıdır ki ozamanda seçilmeyerek, güvenle elenirler.

Ne varki okur itaat olan yerde demokrasinin olmayacağını bilir olmalıdırlar. Toplum da kurum içi üretim yaparken, sosyal yaşamın itaati gibi bir durumla başbaşadır. İtaat bir anlamda hem körü körünelik, hem düzenli organize bir hıyerarşi ortaya çıkarır. Halbu ki, kurumlarda itaate değin söyleşme, itiraz ve hak oluşlar, kademe kademe söyleşilip, düzenleşilen; görüşülen, tartışılan, bir durum olurla; halkın kanaat önderine itaatinden hemencecik ayrılırlar.

Bağıl olan (var oluşu başka bir var oluşa bağlı olan) , görece olanı dile getiren sınırsızca olmayandır. Siyasi anlamdaki bağımlılıkla (sömürge ile) karıştırmamız gerekmektedir. Söz gelimi insanlığın bilinir, tahmin edilebilir toplumsa dönemine ilişkin bahislerimize göre; köle efendi siz, efendi de köle siz oluşamaz.

Bunların oluşması içinde, bunlara göre üstel bir bağıntı olan toplumun olması gerekir. Toplum yoksa bunlar da, yoktur.

Efendi köleye dönüşeceği gibi köle de efendiye dönüşür. Yine köle özgürlüğe dönüşemeyeceği gibi özgürlük de köleye dönüşmez. Yani özgürlük köle olanın bir niteliği vasfı ve kullanım kazanımı değildir. Aksine o gün için köle emeği toplumsal gücü yarattığından, toplumsal gücün kullanımı olan, o güne özgü, özgürlükleri de oluşturmuşturlar. Köle özgürlüğe ilişkin bir kavram olmayıp, ikisi de toplumsa güce bağlı bir süreç durumdurlar.

Özgürlük bağıl ve bağıntılı kavramdır. Şu denebilir köle emeği dışında özgürleşme olan toplumsa güç sağlanamaz mı? Elbette ki olasıdır. Tüm kavgalar bu tür yetkinleşmenin mücadelesini vermektedir. Bir ilk ve orta çağ düşüncesi olan kulluk ta kölelik te her şey gibi saltık değildirler. Ama konumuz bunlar da değildirler.

Köleliği övmek ya da yermek bu bağlamda işimiz değil. Bugünkü yapının temelinde bizden önce belirlenmiş ve bu günkü yapıyı belirlemiş bir gelişmeler ağı olması hesabıyla (asla böyle gitmeli dememek kaydıyla) yapının konumunu ve insanca alması gereken yönelime bakmağa gayret ediyoruz. Zaten değişmez bir kulluk inanmasının olmayacağını tespit etmeniz, bunu ortaya koyar. Böyle gelmiş ama böyle gitmez, gitmemeli de.

Sizin topluma, toplumsa güce katacağınız; yeme içme, barınma, güvende olma, bilim öğrenme, oyun gibi kişisel öznelliklerinizi sağlama, gezme, görme, eğlenceyi tüketme gibi toplumsal ve sosyal dönük gereksinmelerinizden sonra; bir kısım değer katkılılarınız özgürlüğünüz için yeter de artar bile.

Sürecek

Bayram Kaya
Kayıt Tarihi : 25.9.2011 14:24:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Bayram Kaya