Bağımsızlık şiiri (beşinci)
Bu boşa sarf edilen zamana üzülmeli.
Bir bataklık gibi
çekiyor tutunduğum her şey beni.
Hatıraların tozunu alsan ne fayda,
dönüp olmaz hiçbir vakit yenisi gibi.
Öptüğüm her dudak,
sevdiğim her kadın,
Bir anıysa eğer
Peki ya sen neydin?
Yaşam gaddar ya, gaddardır illa ki.
Fakat senin kadar değil elbet.
Ne demeli, can,
biz de az çelme takmadık ha hayata,
biz de hiç rahat durmadık ki,
okşasın sırtımızı.
Bir de yaşamı suçlarız ilelebet!
Sevdik elbet,
baksana deliler gibi aşığız,
türküler söylüyoruz!
Nazım bile var işin içinde.
Büyük mü oynuyoruz,
sevgilim?
hemi de hayata karşı.
bir piyon olsam
vezire kafa tuta bilir miyim?
bir elma bir kurdu
ne kadar sevebilirdi ki?
Ah seni sarı gelin,
kafamın içini zabtetmek senin ne haddine?
Senin ne haddine aşık edivermek kendine
böylesine delikanlıyı?
Hasretine kapılmış kaç göz bıraktın ardında.
Soluk benzine kaç buse
kondurmalı?
Hangi bahar yeşertir seni bahçemde?
Hangi gülün dikenisin sen?
Fakat sarı gelin,
Kim anlamış ki dikenlerden güllerin halini?
Kim inmiş ki laleliden dünyaya tramvayla?
Kim yürürlüğe sokmuş sevişmeyi?
Fakat sarı gelin uzaktasın!
Ve geriye dönmek her zaman
iyi bir karar değildir.
Bir deniz bırakıp gitmişsindir bir şehirde
bir hülya, bir arzu
geri döndüğünde
hiç ziyaret etmemişsindir kıyısını.
Dümdüz geçivermişsindir
çayına hayran kaldığın çay bahçesinin önünden.
Anlata biliyor muyum?
önemli şeyler bunlar.
Ah Fehmi bey de anlayamamıştı Şevketi
oysaki neler anlatmıştım ona
mirası filan da yokmuş
mısırdaki dedesinin.
geberivermiş açlıktan oracıkta.
Elcan Bayram
05 Ağustos 2015
Kayıt Tarihi : 25.2.2018 20:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!