Bağdat Türküsü Şiiri - İbrahim Özcan

Kışlamda oturmuşum
Bir türkü tutturmuşum
..
'Yetti m'ola Şam elinin hurması
Çekti m'ola ela gözün sürmesi
Bağda'tın Basra'nın telli turnası
Nazlı yardan haber gelmez neyleyim...'
.......
Sülükler sarmış Irağın dört bir yanını
Sömürür ılgıt ılgıt körpe kuzular kanını
Kerbela, Umm Kasr, Hasan-ı Basra'da
Elimiz kolumuz bağlandı burada
...
Şimir'i, yezit'i yetmezmiş gibi
Şimdi de ecnebinin conisi, ingilizi,
Karıştı Kerkük'te at izine it izi
Utansın mecliste hapsedenler bizi
...
Öyle korkak öyle ödlekdiniz ki
Üniforma giymiş tavşanlar gibi
Gördük... Utanmadan, çoluk çocuğu
Nasıl da yakıp can çekiştirdiğinizi
...
Askerlik adına kızarttınız yüzümüzü
İnsanlık adına İsa'nız görsün yüzünüzü
Övüne övüne, eve döndüğünüzde
Kaç bebek kanı varsa o pis ellerinizde
Gösterin de övünsün, kendi it döllerinize
....
Kime yar oldu ki sanada olsun Ulan! ...
Gözü dönmüş domuz yavrusu
Burası İmam Hüseyin'in Kerbela'sı
Burası İmam Hasan'ın Basra'sı
Necef'te verdi İmam Ali son nefesi
Sen de kimin piçisin bayırın züppesi
...
Nice şeytanlar gördü bu topraklar
Bu çöller, ırmaklar; Dicle, Fırat, Şattül Arap
Nice kalleşler gördü, nice ihanetler
Arslanı sırtlana boğduran
Senin gibi sima'sı adem, soyu hayvandan
Duymadın mı hiç anandan atandan;
Sefer gider de, zafer gelmez Bağdat'tan
.........
Kışlamda oturmuşum
Bir ağıt tutturmuşum
'Yetti m'ola Şam elinin hurması
Çektimi ola ela gözün sürmesi
Bağdat'ın Basra'nın telli turnası
Irak elden haber gelmez neyleyim...'

2 Nisan 2003

İncirlik