Bunu ummazsın
Okşamaya kıyamadığın bir zambaktan
Hani ummazsın
İhanet koynunda tısıl tısıl bir yatağan
Al candan akıp al kana damlayan
Kanı ummazsın
Öpmelerim eskisin cami avlularına bırakıla bırakıla
Kapat siyah bir bantla
Sana baktığım durakların gözlerini
Ecnebi baharları getir Araplığıma
Baharlar çocukların yangınlarla sulandığı
Baharlar saçlarımın Bağdatlardan daha çok yandığı
Baharlar her salkımı yeni bir Kerbela
Acılara kus yüzümü acılara
Gidişin çiçeği burnunda bir çapul
Gidişin kanı bozuk bir yağma
Sen misin
Kınından kaçmış bu Hülagühan yangını
Sen misin namaza duran
Alnıma yuvalanmış kasaturalarla
Son bir iyilik yap sana
İçime sakladığım ceylanı humbaracılarına yoldur
Bilirsin sevgiliyle düşman en ummadık günde Moğoldur
Kim olsa iki kişilik ağlardı bu talanı
Belki sen bile iki kişilik ağlıyorsun aslında
Orucumu bozup sorsam şimdi
Sesinde mermerlerin yezit soğuğu
Sesin kalbimi ısıran berbat bir Moğolca
Çok mu belli
Gizlice değişip durduğum
Küçük bir çığlığı daha büyük bir çığlıkla
Kırpık kuşlardan kör bir cerrah olduğum
Bütün azlığımla dergaha geldiğim çok mu belli
Kollarımda inmeli bir Süleyman
Gözyaşlarımı Süleyman yerine
İnmelerine sildiğim
Herkesin sopalarla dokunduğu
Bir cüzam tezgahını bekliyorum pazarda
İlk defa düşlerim adımlarımdan kısa
Yine de sen arkana bir daha bakma
Eksik bir aslanım artık ben
Kalbim yelelerimden bile takma
Kayıt Tarihi : 30.1.2018 22:46:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!