Bağcıklarını Düğümlüyor Aşk

Gelişine vuruyoruz hayata.
Hep feleğe çarpıyor ataklarımız.
Bir çöplük gibi kirli,
dargın yataklarımız…

On’a kadar sayıp,
birbirimize dönecekken,
Milyar sayıyı vuruyor adımlarımız.
Tahammüle aykırı yollarımız…

Dilimiz ok…
Gözümüz mermi...
Siyaha çalıyor ruhumuzun feri.

Tapınaklar yıkılıyor birer birer.
Beyaz saçlarla süpürüyoruz geçmişimizi…
Islak bir caddede,
kuru bir çalı gibi…

Zaptı zor acılarla sevişiyoruz…
Lütuftan sıyırıyoruz kabuğunu yüreğin.
Zamanla alışıyoruz be…
Zamanla alışıyoruz…

Bağcıklarını düğümlüyor aşk.
Bir de gırtlağımızı…
Alkolü ve bahanesi bol gecelere düşüyoruz.
Üşüyoruz iyi mi?
Adam akıllı üşüyoruz.

Soluyor göğümüzde yıldızlar.
Ne ekersek hicran biçiyoruz.
Bu yağmurlar boşuna,
Ey bereket, nerede ?
Nerede aşk ile,
umut ile başladıklarımız….

Gelişine vuruyoruz hayata…
Gelişine yaşıyoruz işte..
Göğsümüzde yumuşatıyoruz aşkı,
Bir yanımız darda,
bir yanımız yarda…
Savunmasız yürek taze efkarda.