Bağbozumu Şiiri - Tolga Aşkın Aray

Tolga Aşkın Aray
44

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Bağbozumu

Bir üzüm bağında dizlerimin titrediği bir gündü;
Sana rastladım Sofiya
Ben sırtında yolluğuyla gelmiş bir yabancı,
Sen bej kasketli bir adamın anlamadığım diliyle konuşan kızıydın.
Ben çakıyla bardak yapabilen gezgin
Sen ise şarap yapan bir güzel.
Seni gördüğüm o an bardak gibi kırıldım
Ve sen; genzimi yakan akıcılığınla gülümsedin.

Size yardım gerekiyordu bana iş ve yatacak yer
Neredeyse karın tokluğuna bile razıydım ya!
Bej kasketli adamın sağ kolu gibi oldum.
O, babanla çalıştığım günler boyu kendi köyümü düşünürdüm;
Yoksulluğuyla ve yalnızlığıyla ot bürümüş bahçeleri…
Rüzgar bizde karahindibaları uçururdu
Sizde etekleri…
Ah Sofiya, o kadar toydum ki bilsen ne kadar utandım?
Hiç bir zaman cesaret edemediğim bir bakıştın
Ellerinde üzüm salkımları,
Gözlerinde ben!
O kudurtan heyecan ve karşında adeta çıplak kalmışlığım.
Belli ki aynı coğrafyada bulunmaktan fazlası vardı öyle ya!
Geceler aynı göğe bakar, türküler benzer ve aynı göçmen kuşlar,
Birbirine bakan iki yüreğin aynı dilde çarpışı.
Ben sadece Türkçe biliyordum Sofiya,
Bir de öpüşmeyi,
Biraz fazla mı cüretkardım,
Yoksa sen mi davetkar?
Tadında biraz şarap vardı.

Sen eşiğinin önünü süpürürken o bana açtığınız eski evin
Gün ışığı eteğinden içeri süzülürdü,
Kuruntularım dökülürdü.
O şişko papaz erken öten horozuna söylenirdi
Sanki kilisenin çanı daha mı az ses çıkarırdı?
Dediğini anlamazdım Sofiya
Anladığım sadece her ülkede aynı ötecek horoz ve aynı bakan gözlerdi.
Çakmak çakmak gözleriyle bir adam her yerde aynı şeyi söylerdi
Sözlerin ne önemi vardı ki?
Seni güldürürdü.
Senin gülüşün genzimi yakar,
Başımı döndürürdü.

Bağbozumu elinde bir genç şarap kadehi olduğunda
O hüzün veren mevsiminde biz kutlama yapıyorduk
Teninin yakıcılığıyla ilk derin buluşmamdı
Yoksa hep sarhoş gezdim de bunlar benim uydurmam mıydı?
Yanıyordum Sofiya,
Bir yabancı ülkenizde yanıyordu,
Kimseye anlatamıyordum.

Baban bej ceketli bir adam olmuştu,
Havalar soğuyordu
Gitme vaktimin geldiğini vurgulayan işaretti
Şimdi daha çok sarhoş olma vaktiydi.

Bizim oralar Sofiya,
Bizim oralar daha bir soğuktu o günlerde.
Annem kerpiçten bir evde kuzineyi yakmıştı,
Gözü yollardaydı
Ve babam çalışmak için çok yaşlıydı.
O küçük köyün camiinin imamı horoza sövmüştü
Bensiz bir şafak daha sökmüştü.
Ben çözemediğin bir dilde gidiyordum
Sense artık bildiğim bir dilde veda ediyordun,
Ağlıyordun Sofiya
Genzim kuruyordu,
Ağlıyordun.

Tolga Aşkın Aray
Kayıt Tarihi : 3.1.2014 13:00:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Tolga Aşkın Aray