Hiyerarşi merdiveninde çalışıyordu,
Darağacı ustası
Uyuşuk eşekler kımıldamıyordu yerinden
Omzuna basana yer açmaktan
Başımızda kavak yelleri eserken,
Sevdiğimizi sanırdık hep gönülden,
Zamanın her dilimi ne kadar tatlıydı
Aşkımız yanımızdayken,
Hep böyle kalmayı
Hangimiz istemezdik gönülden
Cuntayı da conta sızdırmıştı,
Yüzleştik
Bilinçaltımızın bagajını boşaltamadık,
Dayatma dinlemedi
Yeni yükünü almıştı faşizmi
Hırsız adımlar atıyordu yıllar,
Bizi pençesine alıp sımsıkı sarmaladı yollar,
Hayata doymadan yıllarca yıl gitti bizden
Arsızdı cehenneminde bizi bekleyen kollar.
Çenesiz bir mezarcının
Kazmalarına denk gelmişti gömüt,
Zaman ihtilal üretiyordu hayatımızda
İstemediğimiz türden.
Birkaç budalanın dili
Kemiklerimizi sızlatıyordu
Bu kürek öfkesini
Beyaz bir bezle örteceklerdi,
Toorak kefenli misafirini ağırlayacaktı
Mühim bir cennet tüccarıydı
Sattığı arsaların belgeleri
Tabutuna kendisi gibi sığmıyordu
Milletin topuğu ensesinde nasırını eziyor,
Nefes alabildiği mezarda
Yaşamaktan beziyordu.
Mesleği yüzünden derisi kalındı,
Yüzünden yüz düşüyordu
İskelete dönen cesetlerin
Düşmanı toprakta nemdi
Oryantasyon eğitimini
Önceden iyi almış iskeletler
Eğimi ele veriyordu
Düş gücüyle sürükledim,
Bir fıçının tozlarını sözlerime kadar
Dünyanın hakimi insan değil topraktır,
Üstünde uslu durnayanı altına alır
Balans adresini değiştirdi tabiat
Dün direnenlerde etti biat
Bekliyor şimdi boşluğu doldurmak için
Klan sürüsü
Çöktüğümüz yerden
Hep birlikte kalkmak,
Rahatsız ediyordu öküzü
Cehaletin dünyası boynuzunda
Sallarım diyor sizi
Bağı erken bozduk
Üzümler de ekşi kaldı
Önder Karaçay
Önder KaraçayKayıt Tarihi : 26.7.2016 23:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!