Ölümü t'atmaya yeltendim topraktan
Gölgesinde dirilmeye varım şehrin
Korkmuyorum neftli havada ıslanmaktan
Suyu dimağına çekili nehrin hamuruyum
Çok evvel zehrini içmeye geldim uzaklardan
Hıçkırığı göğü yırtar serçeyim
Susuzluğa açılan kapı badem çiçekleri
Zabıtlardan sıyırdım acımın çığlığını
Mor sümbüller göğerdi gölgemde
K'atıktı umudum kuru ekmek çökeleğe
Gecenin dişil elleri değdiğinde saçlarıma
Hatırına dal kırıldı esmer telvenin
Hıçkırığı göğü yırtar serçeyim
Susuzluğa açılan kapı badem çiçekleri
Mevsimsiz kar yağdırınca düşlerim
Kor bulaştırdı kanaviçeye ishak kuşu
Bitlenirken kıyılar unutturdu arlığını
Rüzgâr zifafta ıssızlıkla çadırında
Gövdesi varisli bir çınar gizinde
Hıçkırığı göğü yırtar serçeyim
Susuzluğa açılan kapı badem çiçekleri
Kimlik artığı bir coğrafyadayım
Kıyılara yuduruyorum pis amellerimi
Yıkandığında loş odada anadilim besmeleyle
Dalaşıyor düşlerim göğsümün çimlerinde
Kaçarken ekmeğimizi çarpan panzerden
Hıçkırığı göğü yırtar serçeyim
Susuzluğa açılan kapı badem çiçekleri
___________İrfankarabuluT
Kayıt Tarihi : 3.4.2018 11:54:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!