Anam yoktu beş kardeştik öksüzdük
Çal çamurda bize sen baktın bacım
Çaresiz perişan hem de yoksulduk
Dünyamıza ışık sen yaktın bacım
Tandır yakar pişirirdin aşını
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Duyarlı şiirinizi kutluyorum,saygılar Sayın Cebbar Korkmaz.
Önce bu topraklarda yaşamış olmanın ve bu toprakların insanının vefa ve feda ruhunun bir parçası olmanın gururunu yaşadım şiirinizde...Sonra töre diye dayatılan zorbalığa isyan ettim...Saygılar sayın şair...Çok iyiydi,sonsuz kutluyorum...
Kadını bir eşya gibi satan zihniyet.. söylenecek çok söz var fakat faydasız..
şiiri buza düşürenleri ve buza düşmüş şiirlerin dizelerini tarih affetmeyecek
anlamlı çalışmanızı kutluyorum..
Saygıyla sayın şair..
çok içerikli .. dünyaya parfüm kokularıyla sarhoş olmuş bir cıvıklıkta bakmaktan hiç gerekmediği gibi de bunu aktarmaktan çok uzak... aile içi sıcaklığı hissettim. tebrik ediyorum
kutluyorum güçlü sesi..
namık cem
Babam ne dediyse çektin sineye
Sattı seni bir dana bir ineğe
En sonunda yenik düştün töreye
Cinsiyet farkıydı tek suçun bacım
Hala süregelen hayatın acı gerçekleri bunlar..Umarım bu töre terörü artık biter.Çok güzel kaleme almışsınız.. Yüreğinize sağlık.. kutlarım..
HAYATIN TA KENDİSİ USTACA YANSITILMIŞ MISRALARA.
SİZİN GİBİ ELİ KALEM TUTAN İNSANLARA ÇOK İŞ DÜŞÜYOR DEMEKTİR CAN YAKAN TÖRELERE BİR SON VERME YOLUNDA.
BU DÜNYA KİMSEYE DAR EDİLMEMELİ .
KUTLARIM.
Babam ne dediyse çektin sineye
Sattı seni bir dana bir ineğe
En sonunda yenik düştün töreye
Cinsiyet farkıydı tek suçun bacım
Şiirni sonuna doğru birden vucudumu hüzün kapladı ne deyim
Sizin ve bacılarımızın yürekleri dert görmesin
Babam ne dediyse çektin sineye
Sattı seni bir dana bir ineğe
En sonunda yenik düştün töreye
Cinsiyet farkıydı tek suçun bacım
...ana ,bacı ,eş ve kızlarımızın ve dahi tüm kadınlarımızın kıymetini bilenlerden olmak temennisiyle saygılarımı sunarım...Mehmet Karlı
Ben bir insanım.
Alınıp satılamam.
Kapatılıp kafeslere,
Gecelere atılamam.
Boyundurluk takılıp hürlüğüme,
Beslenip bakılamam.
Bıkılınca kullanılmaktan,
Hiçliğe atılamam.
Göğsümde canım,
Damarlarımda kanım,
Kafamda aklım,
Karşı cins den nedir farkım.
Ben, kirlenince yuyan,
Acıkınca doyuran,
Ölene dek çalışan,
Ben, erkekleri de doğuran,
Kadın,
ANA
Ben bir insanım...
Nacizane bir şiirimle katılmak istedim...
Her iki şiirinizde biribirini tamalayan, tüm gerçekleri,
yalın bir dille ifade ettiğiniz...duygu yüklü şiirlerdi...
kutluyorum....Şiirlerde sevgiyle kalın... Neriman Zevkliler
Bu şiir ile ilgili 74 tane yorum bulunmakta