Babam birkere lunaparktan dönerken elimde pamuk şeker yere düştüğümde bana elini uzatmıştı ben kendim kalkamayınca beni kaldırmıştı kucağına almıştı sonra beni bir banka oturtmuştu dizim kanıyordu ve acıyordu o gün ben çok ağlamıştım "baba canım çok acıyor " demistim babam diz çöküp bacağıma doğru üflemişti "hâlâ acıyor mu " demişti
"Evet babacım biraz acıyor ne zaman geçer acimaz " demistim. Babam da bunun üzerine bana bakıp tebessüm etmişti.
"Hemen geçmez kızım zaman lazım " diye karşılık vermişti.
"Hemen geçemez mi ne olur hemen geçsin babacım "
Babam da
"Ağlama yağmur gözlü masumum hemen geçen birşey yok ki hayatta bu geçsin keşke hemen geçse ama hayat senin kadar masum değil küçüğüm dizindeki yara senin kadar masum değil bak canını acıtıyor ama biraz daha dikkatli olsaydın koşmasaydın düşmezdin küçüğüm o zaman bir yerin acımazdı işte bunun için canının biraz acıması gerek birşeyler öğrenmen için ya birşeylerin değerini öğrenmen yada birşeylerin bedelini ödemen için işte insanın cani bu yüzden acıması gerekir belki bugünü hiç unutamayacaksın ama acısı geçecek kizim ki bugün senin en mutlu günündü bilyorum insan en mutlu olduğu an yaşadığı acıyı unutamazmış sende öyle ama bazen ağlamak da gerekir en az gülmek kadar neden biliyor musun çünkü daha güçlü olursun her defasında daha güçlü. Üzülme küçüğüm şimdi o yarayı yara bandıyla kapatacağız ve geçecek ama biraz sabırlı ol anlaştık mi "
Ben masumca başımla onaylamıştım. Ve babam pansuman yapmış yarama yara bandı yapistirmisti babam yanımdayken canımın acısını fazla hissetmiyordum onun sözleri gülüşü şefkati bana ilaç gibi geliyordu. O gün babamın sözlerinin değerini pek anlayamasam da büyüdükçe anladım.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta