Çocuktum, miniciktim, çok eskidendi; alabildiğine fakirlik-fukaralık vardı,
Babam bağda, bahçede, tarlada çalışırken her zaman ayağına çarık giyerdi.
Çok becerikliydi benim babam; çarıklarını dana derisinden kendi yapardı,
Zaten hepi topu iki çift çarığı vardı, bazen birini, bazı gün diğerini giyerdi.
Bazen çamur olur ıslanırdı çarıkları, onları yıkar, temizler gözü gibi bakardı,
Bugün gibi hatırlıyorum dünleri; mevsim sonbahar günlerden de pazardı.
Hava kasvetliydi; bulutlar kapkara olmuş, oradan oraya koşuşuyorlardı,
Çok sıkılmış olmalı ki yürekleri, bir anda göz yaşları yağmur olup boşaldı.
Babam tarlada öylesine ıslanmıştı ama son derece mutluydu, umutluydu.
Ektiği ürünler yeşerip boy veriyordu, bazısı tomurcuk, bazısı çiçek doluydu.
Yıllar kendileri gibi eskitmişti onu da yorgun bedeni direndikçe direniyordu,
“Doğmak kadar, ölmekte mukadder“diyordu Ulu Çınar, ölümü umursamıyordu.
Sonbahar bitmiş mevsim artık kıştı, hak vacip oldu ona da ömrü tükendi,
'Bu dünyaya cıplak geldik, cıplak gideceğiz, ne var ne yok her şey kalacak' derdi.
Biricik çarıkları bile vefasızlık etti babama; seni terk etmeyiz dedikleri halde,
Zaten çarıksız gelmişti bu dünyaya, öte dünyaya da çırılçıplak gitmek isterdi.
01.03.2010
İstanbul
Kayıt Tarihi : 1.3.2010 22:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Çarık hakkında bilgi: Çarık 1960’lı yıllara kadar bağ-bahçe ve tarlada çalışan Türk köylülerin yaygın olarak kullanıldığı, günlük yaşamında da giydiği temel bir ihtiyaçtır. Daha sonraki yıllarda tarımda makineleşmeyle birlikte insan gücünün ve karasabanın yerini tarım makinelerinin almasıyla birlikte çarığın kullanımı da yok olmaya yüz tutmuştur. Bununu yanında köyden kente göç ve ayakkabı sanayinin gelişmesi de çarıkçılığın yok olması nedenlerindendir. Günümüzde artık Halk Oyunlarında ve evlerin şark köşelerinde bir süs eşyası olarak kullanılmaktadır.
Bu şiir beni 50 yıl öncesine götürdü.Zihnimde canlananları hayal edemezsin.yalın ve duru anlatımın için içtenlikle kutlarım.Sevgilerimle.
Reşat ÜVEN
Bu şiir beni 50 yıl öncesine götürdü.Zihnimde canlananları hayal edemezsin.yalın ve duru anlatımın için içtenlikle kutlarım.Sevgilerimle.
Reşat ÜVEN
TÜM YORUMLAR (8)