Babama Ağıt Şiiri - Nuh Karaaslan

Nuh Karaaslan
201

ŞİİR


11

TAKİPÇİ

Babama Ağıt

Yas günüm…

2015 Eylül’ünün 11’ i, Cuma günü sabahı:
Az önce annemle telefonda görüştüm.

Gözlerim kan çanağı
Gözyaşlarım, hiç durmadan akıyor,
Ve sanki bedenimin her hücresine teker teker
Bıçaklar saplanıyor,
Düşünemiyor,
Konuşamıyor,
Soğuk soğuk terliyorum…

Bir an evvel gitmeliyim,
Yola çıkmalı, gitmeliyim.
Yollar uzuyor, 
Uzuyor yollar kahretsin!
Uzadıkça da bitmek bilmiyor…
Aklımda tek bir soru “nasıl olur” 
Cevabı olamaz, olamaz olan.

2015 Eylül’ünün 11’ i, Cuma günü öğlen saatleri:

Selalar veriliyor…
Babam
Kara Alilerin Memedi, 
Hep hasret kaldığım;
O koca çınar, babam
Göçüp gitmiş bu diyardan…

Sessiz kalabalık, bahçede birikmiş insanlar, 
Amcalar, dayılar
Evin içinde odalarda, 
Teyzeler, halalar
Tüm gözler acıyı konuşuyor,
Kimi başlar eğik, sus pus...
Kimisinde ağlamalar, hıçkırık ve çığlıklar, 
Birbirine karışmış…

Klima sonuna kadar açık halde,
Kanepeye uzanmış, yüzün örtük halde gördüğümde seni;

Yarım kalan beni de beyaz elbisenin cebine
Koysaydın…
Koysaydın babam..

Yüzün bebek gibi nur içindeydi…
Adeta gülümsüyordun, bana.
Kollarını böğründe kavuşturup da 
Öylece kalakalmıştın…
O son gecende, ebediyetine giderken,
Son bir kez daha bana sarılsaydın,
Sarılsaydın babam…

2015 Eylül’ünün 11’ i, Cuma günü ikindisi:

İki metre derinlikte;
Baktım ki on üç düz, kuru tahta
Ve dört metreküp toprak…
Toprak oldun babam…

Kabrindeki yaşlı sakız, 
Dahası genç çam ağacı,
Ne kadar şanslı olduklarını bilseler,
Ah! Bir bilseler…
Ebediyetinde sen;
Gölgelerinde uzanırken…

Nuh Karaaslan
Kayıt Tarihi : 5.7.2022 12:35:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Nuh Karaaslan