Çok küçükken yetim kaldın,
Kırılmıştı kol,kanadın,
Çılışarak zoru aştın.
Benim güzel babacığım.
Köyde terzilik yapardın,
Bizlere nazlı bakardın,
Herkese örnek olmuştun.
Benim güzel baabcığım.
Tam sekiz evladın vardı.
Mevlam birin geri aldı.
Sana derin yara açtı.
Benim güzel babacığım.
Çok nazladın evlatların:
Günü,geceye ekledin.
Dünyadan murad almadın.
Benim güzel babacığım.
Dokuz sene dükkan açtın,
Kayabaşında sevaştın.
Bizleri gül gibi sevdin:
Benim güzel babacığım.
Sonra indin kazamıza:
Herkes imrenirdi bize.
Mesleğin öğrettin bize,
Benim güzel babacığım.
Göçtün gittin Ankaraya:
Evler yaptırdın oraya.
Gelinler sıra, sıraya;
Benim güzel babacığım.
Doksan üçte ömür bitti.
Aldı ecel seni gitti.
Ağzımızın tadı kaçtı.
Benim güzel babacığım.
Ah! Bir bilsen neler oldu?
Daire ve arsalar gitti.
İşverenler işçi oldu.
Benim güzel babacığım.
Bilmedik nimete şükrü:
Unuttuk biz sağı,solu
Dolu cüzdanlar boş kaldı.
Binim güzel babacığım.
Birer birer dostlar koptu.
Bürodaki resmin soldu.
Duyan bize eyvah! dedi.
Benim güzel babacığım.
İşte böyle babacığıım,
Haberlerden yazdım sana.
Rahmetler bol gelsin sana
Benim güzel babacığım..
Ali SandıkçıoğluKayıt Tarihi : 18.12.2015 21:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!