Babam Ve Süpürge Tohumları

Mustafa Bulan
169

ŞİİR


9

TAKİPÇİ

Babam Ve Süpürge Tohumları

Bilmezler bir savaş çocuğudur babam;
Hem doğduğu hem de öldüğü gün bayram!
Bir asrı devirmiştir adı da Bayram.
Çocukluk anıları harp yıllarından!
Bir Osmanlı ama anlatmaz gururlan...

Bilmezler seferberlik çocuğu babam.
Üç ay karadan yürüdü çocuk Bayram;
Karadeniz’i işgal edince Ruslar
Çorum üzerinden Düzce’ye vardılar.
Yoktu araba, tren, bilumum taşıtlar...

Bilmezler bir savaş çocuğudur babam;
Yoktur üstte başta, pek gülemez bayram!
Bilir çocukluğu savaş yıllarında;
Unutmuş babayı, değildir farkında,
Rus’a esir düşmüştü, Sarıkamış’da!

Bilmezler bir savaş çocuğudur babam;
İki cihan savaşı görmüş bir adam!
Birincide çocuk, ikincide asker;
Hem ihtiyat askeri yedekte bekler!
Anlatırdı hep: “Aç kalmadı asker”.

Askeri doyurmuştuk, budur doğrusu;
Alman sınırda, her yer barut kokusu.
Hazırlık yaptık, gece gündüz tatbikat;
Askerimiz acıkıyor, güç kuvvet şart.
Halk verdi, asker doydu, budur hakikat!

Bilmezler bir savaş çocuğudur babam;
Zor savaş şartlarında yaşadı babam.
Gördü iki cihan harbi, kesmez ahkâm.
Derdi: “Birinci de hem işgal, hem açlık...”
“Ama ikincide yetim bırakmadık.”

Bu söz kıymetlidir, hem İsmet Paşa’dan!
Zorlukla kurtarılmıştı yoksul vatan.
Devir almadık Devlet-i Osmanlı’dan
Sağlık, eğitim, alt yapı ve endüstri;
Savaş yıkımdır, emekleme günleri…

Kaçınmanın yolu bir korkunç savaştan
Sadece geçmez politik oyunlardan.
Devlet gerekirse “Kaçmayız savaştan”
Diyerek hem gücünü gösterecek
Hem de halk ordusuna destek verecek!

Harp etsin etmesin her devlet dünyada
Politik yollarla harp dışı kalsa da
Yaşadı maddi manevi, yıkımları.
Genç Cumhuriyet de yaşar sorunları;
Ordu tetikte, olursa bir saldırı…

Olası işgal girişimine karşı
Silah ve gıda deposu yapılmıştı
Kamu ve özel binalar, hatta cami...
Bir gün olsun iftira akla gelmez mi?
Planlar hazır nizami, gayrinizami!

Kırklı yıllar, bakın ülke nüfusuna;
Henüz ulaşmıştık on sekiz milyona.
Üretken kırk yaş altı, hepsi askerde,
Yaşlı, çocuk, kadınlar da üretimde;
Düşüş yaşandı tarımda, sanayide...

Vatanseverler eleştirmez! Ya onlar?
Süpürge tohumunu çok konuştular,
Arada varlık vergisine vurdular.
Ama pek görmedik konuştuklarını
Çatalca önlerinde Çakmak Hattı’nı...

Babam savaşın hem çocuğu, hem genci,
Kıbrıs Çıkarması’nda altmışı geçti.
Bilir savaşın mali sonuçlarını...
Şimdi yaşasaydı iyi yorumlardı
Şu bölgesel Rus-Ukrayna Savaşı’nı...

Bir bölgesel savaş Ukrayna işgali;
Üstelik biz yokuz, değil cihan harbi!
Ama piyasa nasıl da etkilendi?
Bir düşünün iki savaşan ülkeden
Yağ ve tahıl gemilerini beklerken...

Kırklı yıllar, üretken nüfus askerde;
Ülke fakir, emekleme döneminde.
Bugün milyonlarca genç oturur evde...
Hem savaşıyor Rusya Ukrayna ile
Ne oldu da muhtaç kaldık, deyin hele?

Odessa’dan beklerken şu gemileri
Biraz da gözden geçirin ezberleri!
Artık unutulsun ekmek karneleri,
Yabani ot ve süpürge tohumları,
Ve gaz yağı, mazot, benzin kuyrukları...

Bilmezler bir savaş çocuğudur babam;
Konuşurken pek çekinmezdi vesselam!
Derdi: “Harp çıksa oyum İnönü’ye”,
“Barışta iş, ekmek için Demirel’e”.
Konu paşalarsa laf ettirmez bile.

Onlar ondan bundan dinledi hikaye!
Ben ise konuştum canlı tarihle!
O, oy verdi Menderes’e, Demirel’e
Ama haz duymazdı yalandan dolandan,
Paşalara atılan iftiralardan...

Pendik/30.03.2022

Mustafa Bulan
Kayıt Tarihi : 30.3.2022 20:46:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!