zamanın ötesinde bir yerdeyim
olduğum yerle olmak istediğim yer arasına bir dünya daha sığar
acımı hafifletecek bir uğraş arıyorum günlerdir
ama her uğraş acımı daha çok hatırlatıyor bana
içimde tarif edemediğim büyüklükte bir duygu var
o duygunun adına hüzün mü desem keder mi desem bilemiyorum
akşamları uykuya dalmakta zorlanıyorum
sabahları uyanmak gelmiyor içimden
insan düşündükçe daha çok acı çeker mi demeyin, bazen ölecek gibi hissediyorum
sevdiklerim yavaş yavaş gittiler
öyle yavaş oldu ki bu gidiş, halâ yokluklarına alışabilmiş değilim
oysa insan sevdiğini terk etmemeli
işin içinde terk ediş varsa, sevgi yoktur mu demeliyiz?
yarım kalıyor cümlelerim, tamamlayacak cesareti bulamıyorum kendimde
sonra gözüm dalıyor uzaklara ve iç çekiyorum
her iç çekişte kalbim bir damla kan kaybediyor
kuşun uçmadığı kervanın geçmediği bir yer burası
kendimi bile bulamıyorum burada
tüylerimi diken diken eden soğuk kaplıyor içimi
içinden çıkamadığım şu işin içine hapsoldum
deyim yerindeyse daha 25 yaşımda mahvoldum..
belki de kayboldum,
kendimi bulmam gereken yerler, geleceğime yönelik büyük tuzaklarla dolu..
..
çıkıp gitmek istedikçe ayaklarım birbirine dolanıyor
kimi arasam bulamıyorum yanımda
sözde herkes bir telefon kadar uzağımda ama..
göstermelik sevinçler canımı sıkmaya başladı
gerçek bir hüzünle ağlıyorum kaç gündür..
bir bakış, bir gülüş yeterdi üzerini kapatmak için bir çok olumsuzluğun, bu kadar erken gitmemeliydi sevdiklerim.
şimdi yalnızlığa değil kimsesizliğe zorluyor bu durum beni
yalnız kaldım diyemiyorum, kimsesiz kaldım daha çok yakışıyor üzerime
ve aynı his bir duvar olup çöküyor üzerime, altında kalıp eziliyorum
ne demeliyim bilmiyorum
çok yorgunum ve uyku artık çözmüyor hiç bir sorunumu..
..
saatlerdir tavanı seyrediyorum
hiç bir duygum yer bulamıyor bedenimde
kafamın içindeki düşünceler birbiriyle kavgalı
devam edemiyorum mutlu rolü yapmaya
içim sıkılıyor, anlatamıyorum..
bir tuhaflık var üzerimde ve kalkmak nedir bilmiyor
ölü toprağını kafamdan aşağı dökmüşçesine ağırlık taşıyorum
buna yaşamak denirse, güç bela yaşıyorum
ağlamaya alıştım artık, gözlerimden bir damla yaşı zar zor akıtıyorum.
bu saatte sonra ne, nasıl düzelir, bilmiyorum ..
..
günlerdir bi baston sesi duymak istiyor kulaklarım
bi öksürük sesi, bi kapı tıklatması duymak istiyor..
bir sigara kokusu, bir sandalye çekiş sesi duymak istiyor..
özlemek duygusu insan suretine bürünüp tekme tokat dövüyor beni.
zaman öyle yavaş geçiyor ki yirmi dört saat bile iki ay ediyor bu evde…
artık balkon huzur vermiyor bana
güneşin batışını izlemek keyifli değil ..
heyecanımı kaybettim ve aynı anda anlamını yitirmeye başladı anlamlar .
kazanmak ve kaybetmek arasında sıkışıp kaldım
ve şimdi sadece acı kaldı elimde avucumda.
herkes gitti
rüzgar bile yanımdan geçip gitti, kapılamadım esintisine
bir duvar arıyorum sırtımı dayayacak,
çünkü , gücüm kalmadı yeni bir sabaha uyanmaya..
Kayıt Tarihi : 17.5.2023 16:53:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

teşekkür ederim.
TÜM YORUMLAR (2)