Derdinde itibar etmezdim sözüne
Görmez oldu kene düseli gözüme
Ağıtlar ağlasa çare yok hüzüne
Yattığın yerde sen rahat uyu Baba
Dağ göçtü üstüme sen fani olalı
Bir kızın vardıya saçları kınalı
Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Devamını Oku
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
'El sefa sürmüşte yanınamı kalmış
Yalın ayak başı kabak kabre dalmış
Kim fanide baki kalıp murat almış
Mahşerde terazi kurulsun gör Baba '
*
bu güzel dizelerin şairini kutlarım.
Dönüşü Olmayan Bir Özlem’e Mektup
Sevgili baba
Bugün sen gideli epey olmuş hayatımızdan,toprağına karıştın mı bilmiyorum ama buralar sensizliğe alıştı gibi sadece sensizliğe alışmayan büyük bahçemizde ki –hani hep derdin ya- biz kim için çalışıyoruz diye.Bende salak gibi hep derdim bana ne ya diye.Sen haklıymışsın baba anladım en sonunda.Bak gördün mü yine konuyu saptırdım sen şimdi gene lafı geveleme diyeceksin en iyisi sen kızmadan bana direk söze gireyim.İşte baba sensizliğe alışamayan o bahçemiz kan ağlıyor.Senden sora kimsecikler su vermemiş bahçenin güllerine,hani bir keresinde bana kızmıştın kulağımı çekmiştin yalan söylüyorum diye.Bende sana kızıp hani çarşıdan aldığın yeni kiraz fidesini kırmıştım,senin için cızlamıştı,korkudan iki gün amcamlara gitmiştim.Ve sen yine o ağaca can vermiştin sevginle.Şimdi o ağaç diyor ki ben yazı yazmayı bilmiyorum babana selam söyle benden diyor…
Evet baba
Bir de sensizliğe alışamayan biz varız annem ben ve kardeşim.Bir araya gelince alışmış gibi rol yapıyoruz ama bir bilsen gerçeği.geçen annemi gördüm resmine sarılıp ağlıyordu sessizce tutamadım kendimi bende ağladım hüngür hüngür.Sonra bir baktım ki kardeşim bana sarılmış o da ağlıyor.Evet baba kardeşim en sonunda ağladı,artık ölsem de gam yemem.Ben sanardım ki bu çocuğun göz yaşı yok ağlamayı unutmuş hatta bazen bu acaba insan mı? diye düşündüğüm çok olmuştur…Meğer boşaymış gereksiz doğaçlamalarımız bunu anladık!
Yiğit babam
Oralar nasıl diye soramıyorum.İçimden de gelmiyor açıkçası,keyfin keyiflidir diye düşünüyorum.He bu arada senin küçük tosunun Enis okula başladı.huko amca ne zaman dönecek diyor tatilden,bilmiyor daha gerçeği yoksa yıkılır biliyorsun…
Okulun en zeki çocuğu şu an öğretmenleri Allah Allah ne akıllı çocuk diyor…
Beni sakın sorma babam
Ben gene aynı işte boş işlerle uğraşıp duruyorum.Adam olur muyum onu da bilmiyorum.Takılıp gidiyorum işte ama annem’e yardım ediyorum bıraktığın saltanat’a elimden geldiğince layık olmaya çalışıyorum. Baba nedendir bilmiyorum ama ben daha fazla konuşmak istemiyorum.son olarak senin aramızdan gidişinin 52.günün de yazmış olduğum Babalık Saltanatı adlı şiirimi sana okumak istiyorum anlarsın heralde beni…
İyi dinle sana layık mı bilmem ama dinle gene! dinle karayağızını….
Babalık Saltanatı
Elli iki gün oldu bugün
Bedeninden ayrı
Sen kim bilir çürüdün!
Kim bilir nur
Yada ateş yolunda yürüdün!
Baktım ağlayarak resmine
Ve sen sadece oğlum dedin!
Sadece gözyaşını içine saklayarak
Tıp ki seni ellerimle toprağa verirken
Dediğin gibi
Bir tek –baba- dedim sana
Ve sen sadece oğlum dedin!
Dudaklarımda adın hep yarım kaldı
Sen içimde hala ölmedin!
Ne sen beni tanıyabildin!
Nede ben seni!
Ama sen!
Babalık saltanatını bana bıraktın
Ben ise gölgende bir oyuncu…
Seni Çok Özledim Baba
Sezer Çalışkanoğ
güzel yürekli şairimin duygulu - duyarlı şiirine selam olsun.....
Sevgili dostlar;bu yeni calismami sizlerle paylasmak istedim.
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta