Fukaralık bizim alın yazımız.
Derdi, çilesi bin küsur babamın.
Kurak geçer baharımız, yazımız.
Kazancı bir çuval mısır babamın.
Rıhtımlardan uzak,mehtabı bilmez,
Kalemi, defteri, kitabı bilmez,
Kerter değneğini hesabı bilmez,
Ama size göre kusur babamın.
Vermişler eline kazma, küreği.
İnsanca yaşamın var mı gereği?
Dertlerle dolu atan yüreği:
Hasreti sevdası kesir babamın.
Geçmemiş kuzusundan, buzağından.
Kurtulmamış feleğin tuzağından.
Uzağından geçmiş çok uzağından.
Şu yirmi birinci asır babamın.
Dört sene askerlik yapmış Devlete,
Lâyık görmemişler mala servete.
Ne düğüne çağırmışlar ne davete.
Haline acırım esir babamın.
Erkenden kalkardı çabası vardı.
Belde orak. elde yabası vardı.
Bir çarığı, birde abası vardı.
Yorganı, döşeği hasır babamın.
Topuklar yarıktı yalın ayağı,
Ne bir desteği, vardı ne dayağı.
Yaralarına dökerdi gaz yağı.
Sızlar elindeki; nasır babamın.
FANİ ömrüm çektiğime değmedi.
Elli yıl ağladım içim soğumadı.
Fakirim kimseye boyun eğmedi.
Ruhu şâd olsun cesur babamın
17.10.1996
Aşık Fani
Kayıt Tarihi : 21.12.2017 18:39:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!